29 Ekim 2010 Cuma

Fikrim

Kızılayda,Handukanın altındaki minik mekan.Şarkıları felan güzel,duygulu. Sevdim kısacası.
Bursadan Sefacımın gelmesi şerefine oraya gittik komageneden sonra. Neyse işte gittik Fikrime,oturduk sipariş felan. Herkes tabi alıyor bira.Ben Vişne suyu deyince İlknur dedi 'vişne suyu ne ya?' E ama napim yani içkiden tad alamıyorum,sevmiyorum:D Belki de öyle bir mekanda sivrilmek oluyor vişne suyu ama çokta tın yani !
Şarkılarla coşuyoruz,yarım yamalak eşlik etmeler.. ve fotoğraf çekinmeler. Sinemle küçük kızlar gibi yarış halindeyiz 'Sefayla fotomu çek' diye. Eğlendik,iyiydi hoştu:D Tabi üstümüze sinen sigara dumanlarını konu dışında bırakırsak.Yok öyle bir koku ya sanki bacadan çıktık. 1 km ötemizden bile biz gitmeden kokumuz gidiyor olsa gerek,biraz abartırsak tabi :) Öyle ki ben artık devamlı 1 parmak uzunluğundaki saçımı koklamaya çalışıyorum,aslında koklamak için kendimle savaş veriyorum o kadar kısa ki:p

Bu arada,leblebinin undan yapıldığını sanan ben,sadece ama sadece 2 gün önce nohuttan yapıldığını öğrendim. İnanması halen güç gelse de,cehaletimden ötürü utanmadı değilim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder