29 Aralık 2013 Pazar

2013 Almanak'ım


2012'nin ardından neler yaşamışım, bunu genel hatlarıyla sağolsun hafızamı yormama gerek bırakmadan facebook halletti. Yaşarken bazen çok hızlı geçiyor zaman, anlamıyorum. Bazen de çok sancılı, kaplumbağa hızında akıyor, boğuluyorum. Fakat bir şekilde yılları arkama aldım, şaka maka 2014'ü de görücem yani.
2013'te, uzun süreli çaylak modumdan sonra Ekşisözlükte yazarlığım onaylandı. İlk etapta çok mutlu oldum, kendimi bir mutlu hissettim böyle sanırsın birçok baskı kitabı olan yazar gibi bir havalardaydım. Bayağı zaman geçirdim, neyse hala da çok seviyorum ama zamanım sınırlı.
Sonra ben yine bir heves uğruna, Mart 2013'te iki haftalık süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda staj yaptım, çeviri üzerine.
İstek Okulları ELT konferansı için Yeditepe Üni'ye gittik, İstanbulu gezdik Tubi, Yusuf ve ben. Sonra Çido ve Züm'le de buluştuk. Adaları Nisan 2013'te gördüm ve aşık oldum. Bir süreliğine hayatımı orada geçirmek dahi istedim.
Gezi eylemleri oldu, ona katıldık. Keskin bir deneyim oldu.
Çok güzel bir Amerika macerası yaşadım, gidemeden. Her şeyim hallolmuş, uçuş günü gate'de vize iptalimi öğrendim. O yüzden 2013 yaz tatilim özetle rezil geçti. Birkaç güzel anı dışında. Ailem ve Sunişlerle Kalkan'a tatile gittik. Yine Kaş'ı gördüm, işte ben oraya bayılıyorum ya. Sonra bir de Bigotlara Köyceğiz'e gitmiş oldum.
Bigot ve Çido bize geldi Kırşehir'e. Yine yeni yeniden, sayamadığım kadar çok kez Kapadokya'ya gitmiş oldum. Lisanslı rehber ilan ettim kendimi artık, hakediyorum.
Sonra, muhtemelen bir süre o strese bir daha girmem ama, hiç beklemediğim halde İngiltere'ye vize aldım. Abimin yanına gittim, gezdim tozdum rahatladım geldim. Çok iyi geldi, Amerikanın acısını çıkardım. Hatta bir ara İngiliz birini bulsam da orada yaşasam diye bile düşündüm. Oradayken ben, Tubi ve Yusuf da Denmark'ta erasmuslardı. 3 günlüğüne de onları ziyaret edip yine İngiltere'ye döndüm. Bir iki dağıttım, Anılka'nın diline düştüm, neymiş beni içki masasından kaldıramamış mış.
Hep merak ederdim, Ilgaz'a gittik Bigot ve Cancanla. Yeni insanlarla tanıştık vs, güzeldi.
Babamın Golden köpeği oldu, adı Limon. Evet çok saçma bir isim ama koymuş artık.