11 Şubat 2012 Cumartesi

Okul yolu düz gider.

Böyle bi şarkı varmışta meğersem,ben öğreneli çokta olmuyo,söyleyeyim. 
Yarın Ankaraya dönüyorum,malum okul başlıyo. Hala hazır değilim ama. Yapılcaklar listemin hala tik atılmayan kısımları var yani.
Bugün tartıldım, 53.7 ya. 700 gramı hadi üstüme yediğime felan sayalım- kahvaltıdan sonra tartıldım çünküm- 53 kilo gelirim.  E zaten hemen hemen öyleydim. Öyleyse benim bu göbek neyin nesi allasen? Anlamış değilim. 2 denecik göbek hareketi öğrendim, onları yapcam diye geberik oluyom valla 10 mekik zor çekiyorum. Sonrası direkt pert. 
Yanımda getirdiğim kitapların 5 tanesi okunmadı kaldı,nedenini bilmiyorum. Gayet verimli bi gidişat sergilerken hemde, böyle olmamalıydı. 
Bu arada, ben aslında bloga başka bir şey yazmaya girmiştim ama hala yırtınsam da ne yazcaktım unuttum..Artık gelince. 

4 Şubat 2012 Cumartesi

Cilt lekelerime ne demeli?

Normal düşünebilseydim eğer, böyle bi fotomu yayınlamazdım galiba. Ama yani benim telefondaki de nasıl bi flaşsa maşallah, nur inmiş yüzüme. Resmen alnımda mayın temizliğine şahit oluyorum. Aaa.
20 yaşında olduğumu bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Deli dolu çağı derler,gençtir derler. Bu yaşlarda maceracı ruhun verdiği hayal perestlik mi dersiniz, kıpır kıpır mı dersiniz artık o size kalmış. Ama bende isterdim ki içimde cıvıl cıvıl kelebekler uçuşsun,derdim bu olsun ama yoook,ben oturmuşum  evde. Bi göbüşümle bi de alnımdaki sivilce+siyah nokta karışımı lekelerle perişan eylemekteyim narin ruhumu.
20 yaşındayım(tekrardan) ve yüzüme -o güne tüüü....diyerekten-sürdüğüm pudra şeysinden muhtemelen bu noktaya geldim. Daima şu an her halimle bulunduğum noktayı sorgulamış ve ayrıca anlayabilmiş değilim ama bunun sebebini az çok çıkarım yapabiliyorum. Çok canımı sıkıyo bu konu valla. Tamam cildimi temizleme huyum yok,makyajımla yatarım felan ama ne bilim işte.
En nihayetinde,koydum noktayı. Düzenli cilt temizliğine başladım. Kendime Dove sabun aldım. Her gece onla yüzümü bi güzel sabunlayıp yıkıyorum,üstüne bir de temizleme pamuğuma gül suyu damlatıp cildime sürüyorum. Üstüne bi de yetmiyo, gül suyunu avcuma döküp yüzüme sürüyorum. Kullanma oranıyla etkisinin doğru orantılı olduğu inancındayım.
Yarından itibaren mekik çekmeye de başlarsam ve göbeğimdeki o dobişko kütleden kurtulursam, ahh değmeyin benim keyfime.

Balıkesir

Youtube'da açmışım Birsen Tezeri. Çalan şarkı Balıkesir. Ordaydım 10 gün önce. Fotoğraf çekme manyağı kuzenim sağolsun an koymadı çekti valla nefes almadan öncesi ve aldıktan sonrası diye bi detay bile verebilirim ne kadar sık çektiğini anlatabilmek için. Burdan nasılsa okucak, kendisine de hatırlatayım ondaki fotolarımı yollasın mailden.  'Başçeşme bilir,Şeydoş' Dimi. Neyse efenim. 
Yazları burnumdan getiren, beni terim terim terleten lanet neminden haliyle kış mevsiminde eser yoktu. Hava gayet ayarında..Sevdim bile bu kez orda olmayı. Ve özledim. Kısa bi yazı olsun bu, ben asıl derdim olan 'cilt problemleri' adlı başlığımla birazdan döneceğim :) 
Şeyda'nın çekiminden,son kez şans verdiğim ve bir daha yememe konusunda kesin karara vardığım kumpir şeysiyle. -ve bu fotoda da embes gibi çıktığımı farketmedim sanmayın.-
Seni sevdiğimdendir gelirim ben bu yere 
Ayaklarım basmaz yere görürüm önümü 
Ararım sinmiş köşelerde ben dünümü