31 Temmuz 2011 Pazar

Ve Eloş Amasra'da

Bu deniz kokusunu çok özledim,tekne turundan bir kare.
1 yıl üzerimde bulunan lanet galiba geçen hafta bu geziye gitmemle kalktı. 1 yıl boyunca iki kez Amasra, iki kez İstanbul ve galiba 2 kez de Eskişehir'e gitme girişimlerimiz hüsranla sonuçlanınca dedim herhalde lanetlendik felan yani.
Çok sevdim ya çok şirin bir yer,bir sürü foto çekindim ama bay C'den alabilene aşk olsun! 
Gittik gene ilk iş löplöp. Mezgit ve hamsi, ortaya süper otların karışımı salata, yanına da kola. C rakı içeydi alırdık emme velakin alamadık. Neyse. Turda beraber geldiğimiz adam çok ısrar edince birde üstüne ikram edince, içivedik gari. 
Çarşısını gezerken kendime çok ilginç bileklikler felan bulurum sandım; orda azıcık hayal kırıklığı olmadı değil hani. Olsun varsın. En nihayetinde, iyi ki gitmişim diyorum. Moddan moda giren kendimi bir güncükte olsa dizginleyebildim. Rahatladım. İçimde kalmışlıklarla bir daha gitme hayali kuruyorum. Bisürü öpücükler yolluyorum.

22 Temmuz 2011 Cuma

Hönk

Öhöm öhöm! Gene bi halt yedim. Ben ki dilbilim sınavına girmekle yükümlü olan yaratık, ilk sınavdan % 45 lik başarı gösterebilmiş insancık, çarşamba günü bu dersin 2. sınavından yani 170 sayfalık yerden essay type şeklinde sorumlu olan insan kişisi,yarın Amasra gezisine gitme kararı aldım. Arkadaşım C'nin gazına geldim,aman Elif koyver gitsin kızım kalırsan kal dedim. Keşke babam aradığında telde ağlayaydım biraz,modumda müsait zaten bu aralar, bu bahaneyle sınava çalışamamayı bahane ederdim. Tüh. Neyse. En nihayetinde,gene bi bokluk çıkmazsa gidiyorum bu geziye. Lanet olsun sınava da hocayada. aman kötü bişe olmasın sonuçta o da bi insan (!)
http://www.youtube.com/watch?v=QEQrDJsi624 çok tavsiye olunur yani,sardır allah sardır. 

18 Temmuz 2011 Pazartesi

İğrenç bu adam.

Derste gene çenesi düşen bir insan olarak,cezamı çektim. Ama öyle böyle ceza değil. Sınıftan çıkarılırsın,hoca sana bağırır, bazı mallar tek ayak üstünde felan da bekletir ona da razı olursun da, ama en sevmediğin, gıcığında gıcığı bi herifin yamacına oturursan bu cezanın doruğudur artık bence. Daha da kötüsü,artık devamlı size bunu yapacağını söylemesidir. Resmen ağız ağıza oturduk,dersi dinlerim sandı herhalde. Tamam sustum artık konuşamadım,mesaj atma olanağımı elimden de aldı ama öyle bir bütünleştirdi ki beni kendisiyle,gece kabusum olacak,kesin.
 Sevsem,yakışıklı olsa amenna. dudağından dişlerine,gözlerinden ayakkabısına kadar inceleme altına aldım herifi. Dedim acep bi tarafları hoş gelir mi ki gözüme? Yok. Teni biraz pürüzsüz gibiydi,o da sakalla anlamsızlaşıyo zaten. Neyse. En nihayetinde,sıkıcı bir gündü. Mutlu olmak için iyi sebepler var tamam da,hayatta aslında 'süpper' dedirtmiyo bana,özellikle bu sıralar. Her açıdan canımı sıkan şeyler var. Bugün düzelse yarın bozulcak cinsten.. Bazısı da atsan atılmaz satsan satılmaz. Öyle.

Çalışcaktım,vallahi.

Bi ders çalışayım dedim. Bu kez hoca beni çok konuştuğum için uyarmasın, kendimi gene defalarca olduğu gibi zorlayarak derse adapte olayım diye bir ön hazırlık yapayım dedim. Koca üniteyi,o bitmek bilmez üniteyi okuyayım,iyi öğrenci akıllı öğrenci inek öğrenci olayım dedim ama olamadım. Gene olamadım. 6 sayfadan sonra öyle bir baş ağrısı girmiş ki kendimi unuttum ya ağrıdan. Hayır yani okuduğumu zaten anlamıyorum. Dinleneyim diye nete girdim bende. Ve bir kez daha anladım ki, kendime inanmamalıydım. 'Bu defa kesin çalışcam' derken neyin kafasındaydım? (bu sözü de benimsetti bana birileri :p ) 

Keşke ders çalışma şevki gelse ve 3 yıl daha benimle kalsa.. Notlarım hep A1 olsa. Sonra ben çok tatmin edici bir not ortalamasıyla mezun olsam,sırf babam vıdı vıdı etmesin diye valla,yoksa tınn yani not mot umrumda değil kii. Bi de okutman olasım var,ortalamayıda azıcık iyi tutalım yani çok mu şey istiyorum yahu?

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Kendim Kaşındım.

Kaşınmak, çok önemli bir sınavın varken -hele ki bir de yaz okuluna gelme amaçların arasında not yükseltmek varsa- sınavın iki gün sonra olmasına ve 3 üniteyi kapsamasına rağmen hala kitap yüzü açmayıp üstüne bir de arkadaşlarla paranın 5 kat dibine vurduğun halde alışverişe gitmektir.. (Öpcük denen şeyi benimser oldum :S ) Öpcük neyse de , şaka maka ben A1 düşüremediğime mi yanayım, kredi kartımın asgarisini bile ödeyemediğime mi yanayım, bu sıcak havalara mı yanayım? Dahası da çok,yancak şey çok. 

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Yaz Okulundan Havadis

Yaz okulu denen şey,çok can sıkıcıymış meğersem. Bunu da her şeyde olduğu gibi geç anladım. 3 gün ders,sabahtan akşamüstüne kadar aynı hoca,aynı ders. Ölüm gibi bir şey. Katlanılası değil cidden. Sıcağın ortasında alnım artık isilik oldu. Odam 4 kişilik,arkadaşlarım iyi aslında ama ben alışmamışım.

2.dönem biteli aslında 1 ay bile olmamışken,hayatımın o evresi sanki çok geride kalmışçasına hissediyorum. Özlüyorum bazen,biraz da kızıyorum. Olan bitenler anlamsız,gereksiz. Ve kesinlikle haksız. Bir şeyler o kadar kısa zamanda o kadar saçmasapanlaşıyor ki,deliriyorum düşünmekten.

'Hayat çok tuhaf' demekten alamıcam yine kendimi. Gerçekten öyle. Yarının bile bugününle bir değil,hayal kurduğun hiçbir şey de kurduğun gibi gerçekleşmiyor.

'' Biter elbet tüm acılar,ilk gün ışığını bekle '' derken bu melankolik yazıya bir noka koymam gerektiğini farkettim,çünkü yazarsam çok şey çıkacak ağzımdan, ve ben biliyorum ki hem gereksiz olucak hem de pişmanlığın daniskası..

2 Temmuz 2011 Cumartesi

Karmakarışıklardayım

Ve ben, gene uzun bir bekleyişin ardından -ki 22 gün ne kadar uzun bir bekleyiştir orası tartışılır  - yarın Ankara'ya dönüyorum. Sonunda. Çok özledim. Burda akıl sağlığımdan tutun beden sağlığıma kadar çöküşlerdeydim. Ama şimdi de gitmek istemiyorum. Burda hergün didiştiğim anneme doyamadığımı farkettim. Duygusallaştım. Hala yemeyi beklediğim yemekler yapılmadı mesela. Bazı çamaşırlarım kirli,yapılcak pasta böreğe de karar vermedim,veremeden gidiyorum. Apar topar valiz hazırladım ve biliyorum ki gene kesin bir şey unutucam. Sabah olduğunda daha da üzülcem,keşke gitmesem dicem,ama mecbur gitcem. Sonra gene gelcem nasılsa,olsun. Annem bu yazıyı hiç görmeyecek olsa da,aslında daha fazla değeri hakettiğini biliyorum.Bunu ben de zaten gidip yüzüne söylemem,ama onu seviyorum ve özlicem :(

Bir de şöyle bir şey keşfettim,demin : 2 laptopı yanyana koyduk arkadaşımla,görüntülü konuşma başlattık. Adeta konser verir gibiydim. Elimde mikrofon varmışçasına. Kötü kadın kahkası ben 1 atıyosam yankı 10 katlıyor.