23 Nisan 2013 Salı

Karma.

Bu yıl çok çetrefilli geçiyor, her açıdan. Hocalar desen hoca demeye bin şahit bile yetmez, sınandığımızı düşünüyorum. Verilen ödevler, yapılan sınavlar.. 22 yıllık ömrümde etmediğim küfürü son 1 haftada bir güzel ettim ama hala da hırsımı alamadım. Orası ayrı.
Vakitsizlikten ne günlüklerimi yazabiliyorum ne doğru dürüst bir şey yapabiliyorum. Bir de üstüne yetmezmiş gibi tenise başladım, güzel oldu gerçi. Spor iyidir, değişiklik oldu. Sevdim de hani. Vuruşlarım biraz paslanıyor idman yapmayınca ama hallolcak. Sharapova ne ise ben de o olucam, fena hırslandım.
Evime geldim yine, daha az para harcayım diye. Güya bu yıl bir güzel gezicektim, Ankara içinde o dediğimi mecburen yapıyorum ama şehir şehir gezicektim ben, olmadı. Seneye ne yapıp ne edip gezerim çünkü mezun olmadan önceki o dönemi deli gibi yaşamak istiyorum.
Bu yılım bekleyişlerle geçti ve bu yüzden 'hayırlısı' lafı edindim. Hayat boyu bir daha kullanmasam da olur, bu yıl çok aştım kotayı çünkü. 
Belirsizlik kötü şey. İyi ya da kötü bir sonuç bilsen kafan rahat en azından. Ama bunda öyle değil işte. Amerika mevzuu vardı gündemde, olacak mı olmayacak mı? Bizim kahrolası okul akademik takvimi değiştirecek zaman mı buldu? Yaza dair planlar yapsam mı yapmasam mı?
Sonuç olarak Florida'da Surf Style Retail'daki işe kabul edildik. Güzel mi, güzel bence. Ama mutluluğumu doyarak yaşama korkum olduğundan - çünkü neyin hayalini kursam olmuyo. Bariz olmuyo.- gidene kadar gittiğime inanmıcam. Gitmek istiyorum çünkü bi macera istiyorum. Hayırlısı olsun :P
*Kafamda yapılması gereken onca şey ve yerinde kocaman bir stres yumağı varken, 'hiçbir şey benden daha önemli değil' hayat felsefemi Pollyanna misali benimsiyor, bu fotoğrafla veda ediyorum;