24 Eylül 2010 Cuma

Kapıda Kalınca

Ben ve biricik süt kardeşim Osman,güzel ve fazlasıyla ama fazlasıyla keyifli bir akşamdan(mütemadiyen gülme krizleri)sonra vurduk kapıyı çıktık dışarı. E haliyle kapının arkasına bakamadık anahtar kaldı mı diye? Evet kalmış. Ama hiç gördüğümü felan hatırlamıyorum,o da hatırlamıyo.
Osman verdi anahtarını kitleyim kapıyı diye,sokuyorum olmuyor.Çevrilmiyor ki kitleyim!
Osmana devrettim işi,baktı dedi anahtar kaldı galiba:d Bir de o kadar doğal söylüyor ki.=yani sokakta kaldık dahası var mı bunun yahu?
Hemen Sunişi aradık,bize kızıyor oda veee bizde ona. Diyoruz sen ne diye anahtarı almazsın kapıya takarsın?
Neyseki çilingir numarası mevcuttu elimizde. Ama bu dikkatsizliğimiz sayesinde pratik bir bilgi edindik,hayır varmış derler ya her işte.Bunun hayrı neresinde? bir yeni bilgi'de:
Kola şişesini veyahut o tarz plastik düz bir şeyi kapının diline yerleştiriyorsun sürtüyorsun kapıyı aralamak için.. Ama onlar denediler denediler olmadı. Teyzem artık delikten tel toka sokuyor arkadaki anahtarı ittirmek için,ama ne çare¿
En son baktık olcak gibi değil,eniştem aradı çilingiri getirmeye gitti.. Baktık ki Suniş ve komşusu uzun çabalar sonucu açabildiler kapıyı -ki çilingir boşuna rahatsız edilmiş oldu..
1 saatlik uzun bir bekleyiş ve kapıyı açmak için gürültülü uğraşıya katlanmak zorunda kalışımız illa ki aklımızı başımıza getirmiştir diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder