28 Eylül 2010 Salı

Ankara

Veee işte 4 aylık hasret bitti,Ankara'ya geldim. Şu an yeni uyandım ve minik odamda bu yazıyı yazıyorum:)
Otobüse bindiğim an geri dönmekten vazgeçtim.Evimde annemin yanında kalmak istedim. Bir yanım burda olmak isterken bir yanım memleketimi istiyor.
Kampüs istediğim kadar yeşile bürünmemiş,sonbahar etkisinden olsa gerek.. Bide gelir gelmez nerde dümbelek var onu gördük. Zaten işe yarar adam bizi bulmaz ki :D Arkadaşlarımı da görüyorum ama yeni yeni,özlemişim çok!
Yorgunluktan ölebilirim her an! kollarım ağrıyor artık hamlamışım resmen;
Aştiye iner inmez kollarımda tonlarca ağırlığındaki valiz ve çantaları taşır buldum kendimi.Taksiye in bin,yurda gir. Gece idaresinden anahtarı almayı bekle. Eşyaları taşı,form doldur. Yemek ye derken en son odaya kendimizi attık.  3 küsür saat odayı yıkadık,sildik,toz aldık. E haliyle fazla dokundu bu işler bize.. Fena haldeyim fena.

Dün de gittik ders kaydını yapalım dedik fakülteden. Ey allahım! Ya kayıt bizim bölüm için ayın 29 unda,saati bile belli. Ama gel gör ki bazıları internetten yapabilmiş.. Akıl veremedim ben bu işe. Amacım zaten elden yapmaktı,netten hiç denemedim bile fakat her nasılsa yapan yapıyo valla :D
Önemi yok zaten sürem var,seçmeli derste olmadığı için dolma ihtimali 0 olsa gerek.
Birazdan da çıkıp bankadan yurt paramı yatırcam,dekontu teslim edip anahtarımı alcam. Sonrası Allah Kerim. Ama bi Kızılay yaparız gibime geliyor.En çok Kızılay burnumda tütüyor:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder