18 Haziran 2011 Cumartesi

Nankörüz biz napiim?

Mütemadiyen şu 20 yıllık ömrümün 2010 sonları 2011 başlarından şu ana kadar ki zamanına genel olarak sövmüşümdür,yermişimdir.Ama hakikaten şuurlu olarak yaşadığım sıkıntılar açısından beni tahammülen zorlayan bir seneydi.Kötüydü. 20 yılımın en kötü senesi diye iddialı bir cümle kuramıyorum ama yüksek ihtimal en kötülerin ilk sırasında yer alır. Öyleydi.Kötüydü. Ama şöyle bir düşündüm geçen gün annemlerin odasında pijamalarımı giyerken, ben her zaman liseye dönmek isteyen soydan gelmişimdir. Herneyse efenim. Ben lise sonda kafayı yemiştim tabir-i caizse. Pencereden dışarı bakıp,Ahmet Kaya'dan Yakamoz dinleyip ağlayabilme özelliğine sahiptim. Ağlama ritüelleri düzenlerdim birnevi.Bu gece yatağa girip biraz ağlayım yaa felan yapardım dişimi fırçalarken,itiraf ediyorum. Zevkte alırdım ha vallahi. Sık ağlardım ama daha mutluydum. Şimdi o kadar az ağlıyorum ki gözüm allahın belası lensler yüzünden zaten kurudu,göz yaşına ihtiyacım olduğunu farkettim ama ağlamıyorum işte naparsın!


Bide şöyle bi durum var. Çok nankörüz ha lanetlik derecesinde. Etrafımda saçma sapan şeyler yüzünden hayatı bitmiş gibi davranan insanlar var. Afrika'da çocuklar yiyecek ne bilmiyor. Yaşımızda gencecik insanlar kanserden ölebiliyor. Bir anda.. En sevdiklerini kaybediyorlar. Daimi bir ölüm korkusu yaşıyorlar felan mesela. Biz de bi kız-erkek için üzülüyoruz ya da paramızın olmaması hayatta başımıza gelen en bok durummuş gibi davranıyoruz. Çok sinirleniyorum. Bu konuya ben en iyisi daha sonra değineyim çünkü şimdi hiç modumda değilim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder