14 Şubat 2011 Pazartesi

Çaresizlikk

Dün Kavak Yellerini izlerken,Denizle yeni sevgilisinin ayrılma sahnesi pek bi içimi burktu. Derinden yaşadım o duyguyu,ayrılığın verdiği acı,çaresizlik..O an insan hiçbir şey düşünemezya,o an en önemli andır mesela. Kalbi ağrır hani,içi sıkışır,daralır. Bi sıcaklık olur,bi sıkıntı.. Tasvir yeteneğim anca bu kadar,bi edebiyatçı gibi ince sözler kullanamıyorum ama hissedilenler özünde bu sonuçta değil mi?


Ayrılınca,bundan sonra ne yaparım ben ya diyorsun. Hayat devam eder mi? Bir daha hiç güler miyim acaba bir şeyler yoluna girer mi diyorsun.
Bir kaç günün minimum ağlamakla geçiyor,iştahın azalıyor. Sürekli onu düşünürsün,o da üzülüyor mu oda özlüyor mu dersin. Acaba o da seni merak ediyo mudur? Hiç birilerine seni soruyo mudur? Acaba şifren hala aynıdır umuduyla maillerine bakıyor mudur ya da Face'te arkadaşlarını inceliyor mudur? Kimlerle mesajlaşıyordur? Sen de onun rüyalarına giriyor musundur. Duvarına yazdığın sözleri ya da eklediğin fotoğrafları görmek için birilerinin face'ine giriyor mudur? Çünkü sen bunları muhtemelen yapıyorsundur ve acaba o da yapıyor mu diye merak edersin. Etrafındaki insanlar kesinlikle evet diye cevaplarken sen buna hiçbir zaman emin olamazsın ve inatla 'hayır,bakmıyordur' a kendini inandırırsın. 


Ayrılmamak için her şeyi kabul edersin,belki başka bir kız vardır arada ama bunu bile kendine yedirirsin,sorun görüşmekse daha az görüşmeye razı olursun,ya da seni bırakmasın diye kendinden ödün verirsin,sırf o seni bırakmasın diye. Sorun mesajlaşmaksa az mesaj atıcam tamam dersin, ya da devamlı mesaj atıcam her dediğini yapıcam dersin.Aynı şeylerin tekrarlanmıcağına,kendini değiştireceğine dair yeminler edersin. A yı B yi silicem görüşmücem dersin,ya da onun sana koyduğu şartları kayıtsız kabul edersin. Neden? Ondan ayrı geçireceğin zamanı ertelemek için. Aslında bu bir kurtuluş değil, bilirsin ama bi umut işte,yaparsın. Sanki o hayatında olsa her şey mükemmel olcakmışçasına ona yalvarırsın.  


Sonra her mesaj geldiğinde acaba o mu attı diye bir şeyler yeşerirken içinde,mesaj atanın o olmadığını gördüğünde boğazın düğümlenir. Telefon çaldığında,asla aramıcaklara kendini inandırırken her seferinde onun olabileceğine dair inancın tazelenir. 


İşte bunları hissetmiş bir vatandaş olarak, bu çaresizliği çok iyi anlayabiliyorum. En dibine vurduğumuz zamanlardan bu günlere gelebilince,en derininden hissediyorsun bunu,acısını,çaresizliği..

2 yorum:

  1. Kızın..bırakma beni demesi, severken o çaresizliği çok acıydı..

    YanıtlaSil
  2. evet. haftada bir görüşelim bile dedi,resmen ayağına kapandı ahh canım benim ya :(

    YanıtlaSil