tag:blogger.com,1999:blog-86963792025936203812024-02-07T05:32:26.051+03:00Ivır ZıvırOrdan burdan..Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.comBlogger204125tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-2421637918106209262015-07-04T22:50:00.003+03:002015-07-04T22:50:38.273+03:001 Yıl Aradan SonraO kadar uzun bir süre boşlamışım kı blogu, aslında en çok yazmam gereken zamanlardı. Genel hatlarıyla kafada kalsa da insan detaylarını unutuyor yaşadığı an "geçmiş" olunca. Hayatımda çok şey değişti. Buraya MEB düşünmüyorum yazmıştım bir posta fakat Eylül ayından itibaren Milli Eğitime bağlı bir öğretmenim. Batman'a atandım. Şehrin adı İngilizce'de çok sıkıntı. Yabancı bir arkadaşıma Batman'da görev yapıyorum diyemiyorum. Okunuşuyla 'Betmen' olarak algılamasınlar diye. İlçenin bir beldesindeyim. Ankara'dan sonra attan inip eşeğe binmek gibi oldu. Üniversiteden çok yakın arkadaşım Bigotla aynı atandık, aynı eve çıktık. Yeni bir hayatın kapılarını Güneydoğu'da çok farklı insanların arasında çok farklı bir kültüre açtık. Bu da çok derin bir mevzu, bir ara değinirim.<br />
<br />
Koca senede öğrencilikten çalışma hayatına geçmenin bocalamasını yaşadım. Resmen huyum suyum değişti. Çok daha sinirli, alıngan, daha az konuşkan bir insan oldum. Hayatıma giren, hayatımdan çıkan insanlar oldu. Acısıyla tatlısıyla aslında hoş günler. Yaşanmaya değer. Ancak hep demişimdir "Hiçbir şehir Ankara olamaz." diye. Burnumda buram buram tüten bir şehir ve insanları..<br />
<br />
Şimdi o herkese fazlasıyla koyan öğretmenlerin yata yata popo büyüttüğü yaz tatilindeyim. bitmesine yaklaşık 2 ay var. Önümde sayısız plan, öyle ki 2 aylık tatil yetmiyor. Neyse bu yazı bloga uzun bir aradan sonra merhaba niyetineydi, daha uzun ve anlamlı bir yazıda görüşmek üzere. xx<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEbv9C8YBVbMcCq5-gtoD3pUlodGtQy6b_4aRFBVq-T-lSyb5TvIG1ET0PuNuNrIBFS0Oqkz6eLoWYW1GW8A_-cZ8e_8pufbKbkTqMBP4SjoUCdZ3my0ABIj_Hb62ujY5lgNIcjBTJyA/s1600/IMG_5878.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEbv9C8YBVbMcCq5-gtoD3pUlodGtQy6b_4aRFBVq-T-lSyb5TvIG1ET0PuNuNrIBFS0Oqkz6eLoWYW1GW8A_-cZ8e_8pufbKbkTqMBP4SjoUCdZ3my0ABIj_Hb62ujY5lgNIcjBTJyA/s320/IMG_5878.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: x-small;">Bu da Eylül 2014 ayına ait bir foto, mekan Hasankeyf. Batman'a merhaba pozlarımdan. </span></div>
Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-63894185312549480232014-08-27T17:55:00.002+03:002014-08-27T17:55:30.117+03:00Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum / Kürşat BAŞAR<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgvLe83XdFwlxBTUOxgWvfhGp6RIzrwYJOhexq2J-JyvI8zVYaetXaQYXAsTfVsnNmKziKXXsTlWuRmyLH89wF99el_6bK3bwzxQoLhcbAw7V3a08xeNd1BdD42Hx3nBjyp26iGX7j9Q/s1600/senolsaydin.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgvLe83XdFwlxBTUOxgWvfhGp6RIzrwYJOhexq2J-JyvI8zVYaetXaQYXAsTfVsnNmKziKXXsTlWuRmyLH89wF99el_6bK3bwzxQoLhcbAw7V3a08xeNd1BdD42Hx3nBjyp26iGX7j9Q/s1600/senolsaydin.jpg" height="320" width="218" /></a></div>
<br />
" Sen olsaydın yapmazdın, biliyorum."<br />
" Belki bir gün, suskunlukların, tutsak edilmiş düşlerin kişiyi nasıl böyle dönülmez sınırlara sürüklediğini anlarsın."<br />
" İnsan yürüyerek bir yere varamaz, kendinden uzaklaşamaz tabii. "<br />
" Yalnızlık en büyük acıları bile derinleştirmeye, yeniden biçimlendirmeye yarayabilir. Bazen. "<br />
" Bir kadın şarkı söylüyor, birinin uğruna ölmekten söz ediyor, ben kimse için ölmüyorum, hiçbir şey için ölmüyorum."<br />
" Güzel kalan yaralar vardır."<br />
" Yaşamından başka bir şeyi olmayan biri. Ama yaşam çabuk kaybedilebilen bir şeydir."<br />
" Bir aşk öyküsü için yanlış yerdeydik. "<br />
" Sevmeyi bilmediğim doğru ama özlemeyi ve hissetmeyi bildiğimi sanıyorum."<br />
" Sonsuza dek yanımda kalacağını sandığım şiiri kaybettim. "<br />
" Bazen sözcükleri unutuyorum. İnsan sözcükleri istediği gibi bir araya getiremediğinde ölmek istiyor."<br />
" Zaman hiçbir şeyi silmiyor, ağır bir örtü gibi, ara ara kimi anları örtüyor yalnızca."<br />
" Koskoca bir yaşamdan geriye kalan, saklanmaya değer bulunan ayrıntılar; bir çekmeceye sığacak kadar az."<br />
" Olmayacak bir şeyin peşindeyiz."<br />
" İçinde yalnızca sözcüklerin olduğu bir defter yüzünden hala herkesten korkuyorum, hep birileri yatağımın altına bakacak, gizli sözcüklerimi bulacak ve beni yaralayacak sanıyorum. "<br />
" Nevit'in bu evden her ayrılışında, bu sevgili çocuğa her elveda deyişimde de aynı şey, bir yanım onla kalıyor."Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-16439494909959137012014-04-15T19:28:00.002+03:002014-04-15T19:39:37.983+03:00Yaşamın Ucuna Yolculuk / Tezer Özlü "Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor."<br />
" Yaşlandıkça insanlarla aramdaki uçurum büyüyor. Arabalardaki, uçaklardaki, resmi dairelerdeki, otobüslerdeki, dükkanlardaki, caddelerdeki insanlarla aramdaki uçurum. Eşyalarla da öyle"<br />
" Yolculuklara dönüyorum. Kentlerden sakladığım resimlere."<br />
"Her anı ölüdür. Şimdi sen de bir anısın. Sen de ölüsün."<br />
"Hiçbir sevginin ardından gidemem."<br />
" O kentte kimse mutlu olmadı, ama kimse de mutsuz değildi. Çünkü kimse inanmaz mutluluğa. O kenttesin. Bana kış mevsiminin ve ölümlerin şarkılarını bırakıyorsun. "<br />
<i>"Şimdi çocukluk beklentilerini yeniden buldum, bulvarların ve evlerin öte yakasında..." </i>-C.Pavese<br />
"Hiçbir yerden gelmiyorum. Kendimden başka. "<br />
" Uğraştığı işle, çıktığı gezilerle, oturduğu insanlarla, gittiği kahvelerle, aradığı arkadaşlarıyla ya da herhangi bir hareketliliğiyle yaşayan bir insan değilsin. Tersine, her davranışında gene kendini yaşıyorsun, bir yolculuğa çıkmak için de bu nedenle karar veremiyorsun. Nasılsa her gittiğin yerde kendinsin."<br />
"Her insanı severek dinlerim. Kaygım vardır. Ne düşünürler, yaşama nasıl bakarlar diye."<br />
<i>" Yaşanacak bir yaşam vardır. Binilecek bisikletler vardır. Yürünecek yaya kaldırımları ve tadına varılacak güneş batışları vardır."</i> - C. Pavese<br />
" Hiçbir yerdesin. Aradığın hiçbir yön yok. Bırakıyorsun ayakların gitsin bir yere. Hiçbir şey algılamamaya çalışıyorsun."<br />
" Birden ona her şeyini vermek istiyorsun. Çocukluğunu, yorgunluğunu ve bu seyahatin içine doğru aradığın sonsuzluğu. Tenini. Kendini."<br />
" Yoksa yaşadığımız her an böylesine geçmişin ağır anılarıyla mı güçleşiyor."<br />
" Belli bir sarhoşluk içinde yeryüzüne dayanmak daha kolay."<br />
" Yaşamın sonu hiçbir zaman bana ırak gözükmedi. Her yüzde, her solukta, her büyüyende , her yaşlananda, her sarılmada, her sabahta gördüm yaşamın sonunu. Çocukken bile, buğday tarlalarında, yaz gecesi mehtabında ve çocukluk gecelerinin derin karanlığında gördüm yaşamın sonunu, ama ben giderken, ben ya da tren görünümlerin içinden, kentlerden, köylerden, tarlalardan, dağ sıraları önünden, ardından, bir göl kıyısından, bir nehir yatağı ya da gri bir deniz yüzeyi boyunca ilerlerken, yol alırken, tanımadığım insanlar hızla gidiş yolunun aksi yönde yitip giderken, her görüntüyle birlikte ardımda benden uzaklaşırken, yitip giderken, işte ancak o zaman uzaklaştım yaşamın sonundan."<br />
<i>" Ölüm gelecek ve gözlerini alacak, o ölüm ki bizleri sabahtan akşama dek izleyen, sağır, eski bir acı ya da anlamsız bir angarya olarak." </i>- C. Pavese<br />
<i>" Her zaman diğerinden daha boş bir cadde vardır. Zaman zaman böyle bir caddeye bakmak için duruyorum. Çünkü böyle bir anda, yitikliğim içinde, o caddeyi tanımıyor gibiyim. Güneş, hafif bir esinti ya da gökyüzünü boyayan renklerin biraz başka oluşu yetiyor ve ben nerede olduğumu bilemiyorum."</i> - C. Pavese<br />
" Her şey geçiyor. Hiçbir şey geçmese de. "<br />
" Her köşe, her cadde öyle dolu, öyle dolu, öyle dolu ve bu doluluk içinde öyle boş, öyle boş, öyle boş ki.."<br />
<i>" Kader diye bir şey yoktur, yalnız sınırlar vardır. En kötü yazgı, sınırları sabırla karşılamaktır. Karşı çıkmak gerekir."</i> -C. Pavese<br />
<i>" Bir gezinti tüm günü ısıtabilir. Ama geceler öldürüyor beni. "</i> - C.Pavese<br />
<i>" Ama ben, ama ben tüm mısır tarlalarının ve tüm boş gökyüzlerinin çok uzağındayım."</i> -C. Pavese<br />
<br />Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-50230921837230558942014-03-28T15:00:00.000+03:002014-03-28T15:00:27.740+03:00Gelecekteki Bene Mektup<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Amerikadan yediğim psikolojik darbe sonrası günlerim hiç planlamadığım şekilde evde internet başında geçti, haliyle değişik siteler keşfettim. Bunlardan birisi de Futureme. Ben o zamanlar baya baya bir depresif havalardayım tabi, geleceğe dair bir umutsuzluk ve mütemadiyen melankolik tavırlar. Tuttum kendime 29 Haziran 2013'te bir mektup yazdım, tam 13 Mart 2014'te doğum günümde bana gelecek şekilde tarihi belirledim. </span><br />
<div style="background-color: white; line-height: 17.920000076293945px;">
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></i></div>
<div style="background-color: white; line-height: 17.920000076293945px;">
<i><span style="color: #4c1130; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Dear FutureMe,<br />Şimdi Kırşehir'de, evinde oturuyorsun kafandaki sorularla. Annen yemek yapıyor, bugün abin geldi İngiltere'den ve o da uyuyor.<br />Tam 8 gün önce Amerika'ya gidecektin ve uçuş kapısında reddedildiğini öğrendin. Bilge diye arkadaşınla gidiyordunuz, o da Zürih'ten sonra bindiği Tampa uçağından indirildi. İkiniz de 2013 yazına dair güzel şeyler planlamıştınız. Bozulursa diye Florida'nın hayalini dahi kurmamıştınız. Ama gidemediniz.. Acı gerçek. Şu an 3 ay gün gün gözünüzde büyüyor, çok istediğiniz bir şey sizden alındı. Sebebini bulsanız bi ah bi bulsanız dava etceksiniz, ama yok..<br />Elif, şu an çok üzgünsün. Kimler gitti kimler diyorsun, haklısın da. Hakettiğini düşünüyorsun, bu işte bir hayır yok diyorsun. Bu haksızlık. Hayat adil değil. Hergün planladığın bir şeyin bozulduğunu düşünsene, o bile ne kadar üzerken bu durum çok daha kötüsü. Maddi ve manevi olarak stresli bir yıl geçirdin bu yaz için, değer düşüncesiyle. Ama fos..<br />Üzüntün geçicek bir kere onu söyleyim sana, yaşamasan da bu ölüm acısı gibi diyorsun. Alışcam, ama her aklıma geldiğinde içim cız etcek, üzülcem diyorsun. Evet bence de öyle olcak gibi.<br />Beddua okumayı sevmezsin ama bunu kasten yapan biri varsa Allah belasını versin diyorsun. Abin İngiltere'ye götürcek seni, bir aksilik olmazsa. Gerçi umudun yok. Çünkü ola ki uçağa bindin, ya uçak düşer ya da ülkeden seni sokmazlar. Kesin bir şey çıkar ama.. Profesyonel fotoğraf makinesi almaya çabalıyorsun şu günlerde, çok mutsuzsun. Annenin babanın dedikleri bile batıyor.<br />Yarın gece de yola çıkacaksınız Sunişlerle ve sizin 2 aile uzun zaman sonra ilk kez bir tatiliniz olacak Kaş'ta. Umarım eğlenmiş olursun.<br />Bu mektubu sana tam 23. yaş gününde yolluyorum. Hayatında daha kimbilir nelere üzüleceksin, nelere sevineceksin. Muhtemelen dersaneye gitmiyor olcaksın çünkü MEB düşünmüyorsun. Ankara'nın tadını çıkarmak, part-time bir iş bulmak ve iyi bir aşk istiyorsun. Bak gel dost acı söyler misali, bunların bile hiçbiri olmayacak. Hiçbir şeye umudun yok çünkü.. Umarım bu mektubu alana kadar umudunu geri kazanırsın. Hoşçakal.</span></i></div>
<div style="background-color: white; line-height: 17.920000076293945px;">
<i><span style="color: #4c1130; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></i></div>
<div style="background-color: white; line-height: 17.920000076293945px;">
<i><span style="color: #4c1130; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">TodayMe..</span></i></div>
<div style="background-color: white; line-height: 17.920000076293945px;">
<i><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></i></div>
<div style="background-color: white; line-height: 17.920000076293945px;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Bu mektubu yolladığımı unutmuştum ama sonradan aklıma geldi, ah ne yazmıştım ki acaba filan diye diye gün saydım. Okuyunca biraz duygulandım fakat daha çok gülümsedim. Zaman dilimleri insanın hayatında çok şeyi değiştiriyor. Ailemle tatilim çok güzel geçti bir kere, ayrıca profesyonel makinemi de aldım, hala kurcalama ve geliştirme aşamasındayım o ayrı mesele. Mesela Amerika olayını hemen hemen aştım, İngiltere vizesinden çok umutsuzdum fakat vizemi aldım ve 4 ay içerisinde 2 kez gittim geldim, hatta bir de Danimarka'ya erasmustaki yakın arkadaşlarımı ziyarete gittim. Geç de olsa bir dersaneye g*t korkusundan yazıldım, bu ülkede istediğin yerlere gelmek genelde birilerini pohpohlamaktan ya da siyasi torpilden geçtiği için bazı hayallerini garantiye alamıyor insan. MEB hala düşünmüyorum ama ilk etap için daha garanti geliyor, dolayısıyla bir KPSS stresim aldı başını gitti. Yeni bir postla buna da değineceğim. Sağlıcakla kalın :) </span></div>
<div style="background-color: white; color: #222222; font-family: verdana, arial, helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 17.920000076293945px;">
<b>P.S: Okuyunca çok ergenimsi bir mektup olmuş. </b></div>
Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-4161581917648443492013-12-29T02:29:00.002+03:002013-12-29T02:29:40.462+03:002013 Almanak'ım<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRfEk1UFx6pSkK55sFSANoJnJI_fmGma-UTiGS6QMD-irIPzMCDfoy_5h0wnyCSyHRtnTbtPuztGfcW9Q7yuH0-Uymf83uaAK4_9FasQUNixOFSuEFJhMAeoR5DeR0iumHQyF2MhkdQQ/s1600/aaa.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="256" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiRfEk1UFx6pSkK55sFSANoJnJI_fmGma-UTiGS6QMD-irIPzMCDfoy_5h0wnyCSyHRtnTbtPuztGfcW9Q7yuH0-Uymf83uaAK4_9FasQUNixOFSuEFJhMAeoR5DeR0iumHQyF2MhkdQQ/s320/aaa.jpg" width="320" /></a></div>
2012'nin ardından neler yaşamışım, bunu genel hatlarıyla sağolsun hafızamı yormama gerek bırakmadan facebook halletti. Yaşarken bazen çok hızlı geçiyor zaman, anlamıyorum. Bazen de çok sancılı, kaplumbağa hızında akıyor, boğuluyorum. Fakat bir şekilde yılları arkama aldım, şaka maka 2014'ü de görücem yani.<br />
2013'te, uzun süreli çaylak modumdan sonra Ekşisözlükte yazarlığım onaylandı. İlk etapta çok mutlu oldum, kendimi bir mutlu hissettim böyle sanırsın birçok baskı kitabı olan yazar gibi bir havalardaydım. Bayağı zaman geçirdim, neyse hala da çok seviyorum ama zamanım sınırlı.<br />
Sonra ben yine bir heves uğruna, Mart 2013'te iki haftalık süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda staj yaptım, çeviri üzerine.<br />
İstek Okulları ELT konferansı için Yeditepe Üni'ye gittik, İstanbulu gezdik Tubi, Yusuf ve ben. Sonra Çido ve Züm'le de buluştuk. Adaları Nisan 2013'te gördüm ve aşık oldum. Bir süreliğine hayatımı orada geçirmek dahi istedim.<br />
Gezi eylemleri oldu, ona katıldık. Keskin bir deneyim oldu.<br />
Çok güzel bir Amerika macerası yaşadım, gidemeden. Her şeyim hallolmuş, uçuş günü gate'de vize iptalimi öğrendim. O yüzden 2013 yaz tatilim özetle rezil geçti. Birkaç güzel anı dışında. Ailem ve Sunişlerle Kalkan'a tatile gittik. Yine Kaş'ı gördüm, işte ben oraya bayılıyorum ya. Sonra bir de Bigotlara Köyceğiz'e gitmiş oldum.<br />
Bigot ve Çido bize geldi Kırşehir'e. Yine yeni yeniden, sayamadığım kadar çok kez Kapadokya'ya gitmiş oldum. Lisanslı rehber ilan ettim kendimi artık, hakediyorum.<br />
Sonra, muhtemelen bir süre o strese bir daha girmem ama, hiç beklemediğim halde İngiltere'ye vize aldım. Abimin yanına gittim, gezdim tozdum rahatladım geldim. Çok iyi geldi, Amerikanın acısını çıkardım. Hatta bir ara İngiliz birini bulsam da orada yaşasam diye bile düşündüm. Oradayken ben, Tubi ve Yusuf da Denmark'ta erasmuslardı. 3 günlüğüne de onları ziyaret edip yine İngiltere'ye döndüm. Bir iki dağıttım, Anılka'nın diline düştüm, neymiş beni içki masasından kaldıramamış mış.<br />
Hep merak ederdim, Ilgaz'a gittik Bigot ve Cancanla. Yeni insanlarla tanıştık vs, güzeldi.<br />
Babamın Golden köpeği oldu, adı Limon. Evet çok saçma bir isim ama koymuş artık.<br />
<br />
<br />Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-60605917425489857642013-09-20T23:40:00.002+03:002013-09-20T23:40:27.534+03:00Köyceğiz'e yolum düşerse. Köyceğiz'i liseden beri merak eder dururdum aslında, sebebi yok. Sonra 2009 YDS'de paragraflardan birisi Köyceğiz ile alakalıydı, derken üniversitede Köyceğizli bir arkadaşım oldu;Bigot. <div>
Gel zaman git zaman, bu yaz sonunda bir fırsat yarattık ve 5 günlüğüne oraya gittim. Çok güzel çok beğendim, genelde emekli kesim yaşıyormuş ama bana da hitap etti. Sevdim yani yaşanılası bir yer. Köyceğiz gölü zaten deniz gibi kocaman, kordonda yürüyorsun. Kenarında kafeler, açık havada göle karşı keyif çatıyorsun. Bigocuğun anneciği bana kendi yaptığı ahşap boyamalardan su kabağı hediye etti, ikili böyle çok tatlı bir süs eşyası olmuş. İlerideki evimde baş köşeme koycam. Son günümde de yine çok hoş bir takı kutusu hediye etti. Çok güzel el emekleri, bir an ben de özendim ahşap boyamaya. İlginç bir hobi olur aslında.</div>
<div>
İlk gün Bigot bana Köyceğiz'i gezdirdi, tam fotoğraf çekmelik yerler. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEElL5Q6TtA439uymK7rYYmGJPRvqQ_UBOLGCEHHxcSC0VYFLZj9TUtigtcJfLXcvgiTFmEYd9t3HYumxf-f2KIOCF40AjjpM6X4X_kve_nY5yy_Tm9Q1OkfmnSis6RgAv49RdK2abug/s1600/IMG_0930.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiEElL5Q6TtA439uymK7rYYmGJPRvqQ_UBOLGCEHHxcSC0VYFLZj9TUtigtcJfLXcvgiTFmEYd9t3HYumxf-f2KIOCF40AjjpM6X4X_kve_nY5yy_Tm9Q1OkfmnSis6RgAv49RdK2abug/s320/IMG_0930.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: x-small;">burası Köyceğiz kordonu. </span></div>
<div style="text-align: left;">
İkinci gün Bigotun ailesiyle Ekincik'e gittik yüzmeye, okeyimizi de aldık zaten günlerce deli gibi okey oynadık.</div>
<div style="text-align: left;">
Ekincik Köyceğiz'e çok yakın, denizi de güzel. Minicik bir yer, masalar var böyle aynı zamanda piknik alanı gibi. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg51aE-aItLJJJEqU0cTDaS0zzpX8hGcOoCTGS-Qmpu_chfCu4qL2nwONJVPsOQMcsp_px4Ijr1nWXujUcQcFEPBAGOM5LEIb1yDWT2RvnB98XovZFM5bbFTbOvBX794bunouhJrQWCxg/s1600/IMG_0978.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="133" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg51aE-aItLJJJEqU0cTDaS0zzpX8hGcOoCTGS-Qmpu_chfCu4qL2nwONJVPsOQMcsp_px4Ijr1nWXujUcQcFEPBAGOM5LEIb1yDWT2RvnB98XovZFM5bbFTbOvBX794bunouhJrQWCxg/s200/IMG_0978.JPG" width="200" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH7sX2d1CbW9AOIl7x154cU82jgC4r0iL2p6_nnNbUvjt-DUALlUM8ZmyeItbGcCufgMlwLNV6cw-OlMnuiezlIXJ_sdzb7VRLLPtochfmxNGClHFunHvmf2XcmOR708WkvQYc-y_HvA/s1600/IMG_0960.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="132" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiH7sX2d1CbW9AOIl7x154cU82jgC4r0iL2p6_nnNbUvjt-DUALlUM8ZmyeItbGcCufgMlwLNV6cw-OlMnuiezlIXJ_sdzb7VRLLPtochfmxNGClHFunHvmf2XcmOR708WkvQYc-y_HvA/s200/IMG_0960.JPG" width="200" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: left;">
Ekincik dönüşü, akşamına Bigot'un kardeşi Uğur bizi kokoreç yemeye götürdü. Yine göl kenarında, çok güzeldi hala tadı damağımda. </div>
<div style="text-align: left;">
Sonra biz her akşam Tuana diye bir kafe var Kordon'da, orada oturduk yedik içtik, midyeciden midye yedik, lokmacı teyzeden lokma aldık. </div>
<div style="text-align: left;">
Ertesi Gün yine Gökova diye bir yer var orası da tam bir doğa harikası, deniz manzarası süper. Önce bir teknede balık ekmek yedik bir güzel, sonra etrafı gezdik. Yüzmedik ama etrafı gezinip bir sürü fotoğraf çekindik. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcrN1xPS6gXtP_ErfDb-iwtTfqnN76SXFzEUEjDZmLh10mQRhQ1sZccLF19NKCQOGAwdzG1PoHxOEGc6Pm9ZsD-e8989EdUxc_u4jqogeweXORYPvCq6x81uBr8wtNiPwZOOYoc4nogQ/s1600/IMG_1068.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcrN1xPS6gXtP_ErfDb-iwtTfqnN76SXFzEUEjDZmLh10mQRhQ1sZccLF19NKCQOGAwdzG1PoHxOEGc6Pm9ZsD-e8989EdUxc_u4jqogeweXORYPvCq6x81uBr8wtNiPwZOOYoc4nogQ/s320/IMG_1068.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ertesi gün de Bigot, anneciği ve ben üçümüz Köyceğiz'den tekne turuyla İztuzu Plajına gittik. Dalyan'dan geçtik, carettaları gördük. Ne diyordu kitabında Akgün Akova; "Akdeniz onlarsız hüzün deniz." Tekne turuyla geçtiğimiz manzara bir harikaydı, kralların mezarlarını gördük. Sultaniye'deki şifalı sulara uğradık. Kükürtlü havuzda yüzdük biraz da.<br />İztuzu plajı çok güzel, incecik kum taneleri. Bir yanı hala göl, bir yanı deniz. Denizde deli dalgalar var,zaten tüm eğlencesi de o dev-bebek dalgaları. </div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFW90AVFmYt1eHXspy_24LREc9gkNUi7U6lp46FhIlKbA_qEuBU2LEMO8x5g4L3LMdIiR2iVvBggDGDoetQGRqtdGllmIbwrdJl-dqK8NYbuaSeYfomnxxaxIAqheYFkSys94AYgzqKg/s1600/IMG_3885.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="150" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFW90AVFmYt1eHXspy_24LREc9gkNUi7U6lp46FhIlKbA_qEuBU2LEMO8x5g4L3LMdIiR2iVvBggDGDoetQGRqtdGllmIbwrdJl-dqK8NYbuaSeYfomnxxaxIAqheYFkSys94AYgzqKg/s200/IMG_3885.JPG" width="200" /></a><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6n0T_wPsdMZpITdoaZBerEnBBjCvxUbjT1cGMoHHi2Thn7S5QS-Wa94OpqgMlGXS7IfVGOKjO8LJCX_vneilTYnyr6yikWj0gVLo6E-l21SOZDZ8I_jIEQQiBLQXQ5wQ7OXwI91nfig/s1600/IMG_3898.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="150" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj6n0T_wPsdMZpITdoaZBerEnBBjCvxUbjT1cGMoHHi2Thn7S5QS-Wa94OpqgMlGXS7IfVGOKjO8LJCX_vneilTYnyr6yikWj0gVLo6E-l21SOZDZ8I_jIEQQiBLQXQ5wQ7OXwI91nfig/s200/IMG_3898.JPG" width="200" /></a></div>
<div class="" style="clear: both; text-align: left;">
Benim son günümden önce de Bigotların Ağla'daki yayla evlerine gittik. Yeşillikler arasında çok tatlı minik ahşap evleri var. Orada hayatın mutlaka bir bölümünü geçirmek lazım, huzur kaynağı. Verandada ağaçlara karşı oturucaksın, kahveni yudumlayıp kitabını okucaksın. Daha ne olsun ki?</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglmZiLSbaTGK3I9B5vfEPOzGHr0Z_ejMSxOzHsoYK0arhvjIND_M7879eSD7E0eYUGaggV-kqNM1QSRZS7QlJ9DtNEgEDttqFiwiCmLlYd1RrcsPHGL_1iOIMTZWB5sUUjyOxf5sT4Rg/s1600/IMG_1178.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglmZiLSbaTGK3I9B5vfEPOzGHr0Z_ejMSxOzHsoYK0arhvjIND_M7879eSD7E0eYUGaggV-kqNM1QSRZS7QlJ9DtNEgEDttqFiwiCmLlYd1RrcsPHGL_1iOIMTZWB5sUUjyOxf5sT4Rg/s320/IMG_1178.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Oradaki tüm zamanım gırgır şamatayla geçti. Ailesini çok sevdim, çok iyi anlaştık. Bigot ve kardeşiyle bolca dalga espri döndü, her şeye güldük. Gezdik. İleride tekrar olmasını dilediğim güpgüzel anılardan birisiydi benim için. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMGR_4qdg1mKANcbSh1DEVyEo7jZD2PNr_5ePcOSC8xcy_TJV1A33ZcSqxfn1cuH_KebDoNNrZms8PNHG0IAZ1Cs4pPCNf3lEuE_SAPiszGc7vTNq8nHOBenq8Llw0kKIeE-gsqqE8LA/s1600/IMG_1192.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhMGR_4qdg1mKANcbSh1DEVyEo7jZD2PNr_5ePcOSC8xcy_TJV1A33ZcSqxfn1cuH_KebDoNNrZms8PNHG0IAZ1Cs4pPCNf3lEuE_SAPiszGc7vTNq8nHOBenq8Llw0kKIeE-gsqqE8LA/s320/IMG_1192.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: x-small;">Bu da yine Köyceğiz kordonundan bir kare, ben veda ederken bu güzel yere.. </span></div>
Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-61382255042903862052013-08-19T02:03:00.002+03:002013-08-19T02:03:54.568+03:00Masal pembeden griye yol almışsa, uzaklaş diyordur masalcı, uzaklaş artık. <span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Kürşat Başar, Başucumda Müzik kitabında şöyle der; " Belki de dünyanın en kalabalık insanıyken bile yalnız kaldım." </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Normalde yoğunluktan dolayı hep kaçsam, günlerce evde mayışsam, bomboş uzansam, dizilerimi izlesem, kitap okusam derdim, şimdi bol bol yapınca tadı kalmadı demekki. Gri bir ruh hali içindeyim, renklensin artık. Sırt çantasına tüm hayatımı sığdırıp kendimi yollara vursamya, düşünmesi ne güzel. Fakat eminim onu yaparken de pembeden griye yol alır hayat. Ne demiş Baudelaire; " Bu yaşam bir hastanedir, her hastası yatak değiştirme isteğine saplanmış..." Sonra da ekliyor: " Bana hep bulunmadığım yerde rahat ederim gibi gelir. R<span style="background-color: white; line-height: 16px;">uhumla durmadan tartıştığım bir sorundur bu göç sorunu. </span>" Ve en son şöyle der: " Bu dünyadan öte olsun da, neresi olursa olsun" Hah işte aynen bunu yaşıyorum. </span>Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-2562243730775685172013-08-11T01:33:00.003+03:002013-08-11T01:33:44.359+03:00Denizler susuverir derin derin derin. Bazen en unutmak istediğim şeyleri bile yine de ya unutursam korkusuyla yazıyorum. Günlüğe, twite ya da bloga. Galiba ben kendime acı çektirmeyi seviyorum hem de anılardan kolay kopamıyorum. <div>
Oradayken de düşünmüştüm ve şimdi yine aklıma geldi; geçen yıl Zümoşu ziyarete gittiğimde Kalkan'a gezdirmeye götürmüştü beni, orada Kleo plajında girdim yüzdüm tek başına. İlerisini hiç düşünmeden. 1 yıl sonra oraya ailemle tekrar tatile gidip 1 hafta aynı sularda yüzeceğimi kim derdi ki? Demem o ki; insan ne yaşayacağını bilemiyor. Düşünse de düşündüğü gibi olmuyor zaten her zaman. Hayatta hep sürprizler bekliyoruz fakat aslında her günümüz farklı, sürpriz bir nevi. Belki de. </div>
<div>
Belki biraz kafa yorsak, anlamına dair şeyler biçimlenir. İşte belki o zaman her şey daha başka olur. </div>
<div style="text-align: center;">
<i>Bir yelkene koy beni</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Al götür uzaklara</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Kaçıyorum bu dünyadan</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Nedenini hiç sorma </i></div>
Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-22016664281823229092013-08-02T01:05:00.002+03:002013-08-02T01:05:12.543+03:00Kendisi net arkası flu, Çalışma 1<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSzIwDGyAvdHi9ugplzoyY0C7MH7x0l6QGyBwMhgWNwEGnTFbi8CSK8f-n-55NUBgGyR_ucUj2fTnobzspYZKW1boFkUntGH9WoJbSPCVhXoI2swVGwY1nVba6qYDxL92s4FPdI5AbFw/s1600/IMG_0005.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="133" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSzIwDGyAvdHi9ugplzoyY0C7MH7x0l6QGyBwMhgWNwEGnTFbi8CSK8f-n-55NUBgGyR_ucUj2fTnobzspYZKW1boFkUntGH9WoJbSPCVhXoI2swVGwY1nVba6qYDxL92s4FPdI5AbFw/s200/IMG_0005.JPG" width="200" /></a></div>
Çiçeği burnunda bir SLR kullanıcısı olarak, bu işi gerçekten hiç anlamış değilim. 290 sayfalık kullanım kılavuzumda 60.sayfaya geldim, evden de pek çıkmadığım için denemelerim bardak, tabak üstüne :) Çok hevesle aldım, umarım sofistike şeyler elde ederim.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmGhw6uAlRH6OkCiv4K7_GfOnWsZD64XXQWlMkC_1LHZ2-qinGcnbHO6hFhyE57rwClBEg_8To55shjzRHmYvkqcdNtQ_8mxpT0HfpaiNwecV56leQnU1lsJw1OIrPImNfgTisx6Hn3A/s1600/IMG_0008.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="133" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmGhw6uAlRH6OkCiv4K7_GfOnWsZD64XXQWlMkC_1LHZ2-qinGcnbHO6hFhyE57rwClBEg_8To55shjzRHmYvkqcdNtQ_8mxpT0HfpaiNwecV56leQnU1lsJw1OIrPImNfgTisx6Hn3A/s200/IMG_0008.JPG" width="200" /></a></div>
<br />
* Bu sağdaki fotoğrafı da dalgasına koydum, her profesyonel makinesi olan mutlaka böyle bir pozunu sosyal medyada paylaşıyor ya.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw3rzDinJayFOKGKB3wrSNhG2VEA3SrTtpZ8-Cp5tQz2RTGL-I4kaWibt_6MdRBlLdwI7ElCAhyphenhyphenmHR05JjPqokNN_y8qgv2tiKBdSaiym31XetNFr77EbGDftz4kqRCvf7PvmWNEpsnQ/s1600/IMG_0011.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="133" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw3rzDinJayFOKGKB3wrSNhG2VEA3SrTtpZ8-Cp5tQz2RTGL-I4kaWibt_6MdRBlLdwI7ElCAhyphenhyphenmHR05JjPqokNN_y8qgv2tiKBdSaiym31XetNFr77EbGDftz4kqRCvf7PvmWNEpsnQ/s200/IMG_0011.JPG" width="200" /></a></div>
Şimdi bunu neden çektim? Bu babamın organik bebek mısırları. Tatları leziz, boyutu orta parmak büyüklüğünde. Abartmıyorum bir tanesi tam başparmağım kadar. O kadar minikler ki yemeyip saklıcaktım da dayanamadım.Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-89966105315808962082013-08-02T00:46:00.002+03:002013-08-02T00:46:31.633+03:00Saklıkent<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrNsD1pDoSQ3waCIAO35oCFEuCkUwJoCEwzc1f9z6XsQYQvIfjZh0AfahaFcz_FUXkvuGtzTWV8BDDcvUpL2KasSFsg_dNrKbFpekOL9CJnv3LtlFX4Vn0FcJHeLZthqB-jPn4absIwA/s1600/IMG_0719.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrNsD1pDoSQ3waCIAO35oCFEuCkUwJoCEwzc1f9z6XsQYQvIfjZh0AfahaFcz_FUXkvuGtzTWV8BDDcvUpL2KasSFsg_dNrKbFpekOL9CJnv3LtlFX4Vn0FcJHeLZthqB-jPn4absIwA/s320/IMG_0719.JPG" width="240" /></a></div>
Bu fotoğraf Saklıkent kanyonunda ilerleyebildiğim en son noktanın kanıtı. Bundan sonrası artık halatla tırmanarak gidiliyor. Ordaki rehber yanılmıyorsam 18 km.lik kanyon dedi ve bu bizim ilerleyebildiğimiz kadarı 2km imiş fakat gidip dönmesi 1 buçuk 2 saatimizi almıştır. E su sürüklüyo, düşüyorsun, tırmanıyorsun. Anca. Çelik gibi su da ayaklarını zaten hissetmiyorsun, 2.gidişim ve bu yıl sonuna kadar gittiğim için delice keyif aldım.<br />
Kalkan'da güzel bir tatil yaptık ailemle. Kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri, denizi ve yapısı çok güzel bir yer, halkın büyük çoğunluğu İngilizlerden oluşuyor oraya yerleşmiş çoğu ya da tatil için tercih etmiş oluyorlar.<br />
Kalkanın kendi Kleo plajı var, yeraltı suyu çıktığı için biraz soğuk fakat temiz ve güzel, ben çok sevdim en azından.<br />
Patara plajı var Ova'ya giderken, Fethiye yolunda. Carettalarıyla meşhur, dünyada da plaj uzunluğu açısından ilk sıralardaymış bildiğim kadarıyla. Minicik kum taneleri, denizin sıcaklığı okey, lafım yok fakat denize girdiğin yer ve çıktığın yer çok farklı. Sürüklüyo seni, çok ilerlemene rağmen derinleşmiyor fakat boğulmalar da fazla yaşanıyor, sürüklemesinden dolayı muhtemelen. Yüzüyoruz yüzüyoruz kıyıya zor bela ilerliyoruz, ertesi gün koltuk altı etlerim dahil tüm vücudum hamlamıştı.<br />
Bi de Fırnas Koyu var, tabelasında Tarih ve Doğa Cenneti yazıyor. O tabelaya harcancak para keşke yola harcansaymış, zira araba iyi ki takla atmadı. Çok güzel koylar var gidişte, orası da yerli halkın piknik alanı olmuş işte kadınlar şalvarla filan denize giriyorlar. Deniz çok güzel, temiz fakat kayalık. Kendimi ordayken Survivor'da gibi hissettim, palmiyeler filan..<br />
Kaputaş plajı, dalgasıyla meşhur fakat denizi çok güzel. Tam 187 basamak var inerken ve çıkarken etti 374. O zahmete değer çünkü deniz mis gibi, buyurun resim:<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaxyThrJkrOamFsQQyp3VPvRpjyAQGiavxleXGXDJo4Xf9AYWBdlFsAXrOrJ-DO4QaUAds4ukfgc7eCMeFNGQaOsGlOitIzrPiwwkT74_2kTDvR0fhuw8uGlKFLYOuoa430PkJkp4w8Q/s1600/IMG_0867.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaxyThrJkrOamFsQQyp3VPvRpjyAQGiavxleXGXDJo4Xf9AYWBdlFsAXrOrJ-DO4QaUAds4ukfgc7eCMeFNGQaOsGlOitIzrPiwwkT74_2kTDvR0fhuw8uGlKFLYOuoa430PkJkp4w8Q/s320/IMG_0867.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Ve oralara gidip, Kaş'a uğramamak olmazdı. Kaşın denizine zaten lafım yok, beni mest eden asıl şey çarşısı. Akşam o güzel hareketlilik, lokmacı teyzelerin yaptığı o çıtır lokma mmmmh, yanına güzel sakızlı dondurma.. Eğlencesi, insanlarıyla on numara. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Deniz, kum, güneş. Her zaman mükemmeldir, hele söz konusu Akdeniz ise* </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<br />Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-56961839616989238402013-07-18T19:13:00.003+03:002013-07-18T19:13:46.172+03:00Kahperengi, Hande Altaylı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_kvuG80BLKGIjEDHDQ1eeuJZRCP4rRUaw_Jki_ei5H2DXngnyY4HWDDK9nChu_HXXn06x3T8MaTehVJHIyUAVEDaC6-HqmilVjXCW78jQVzx6vlCnw086Ky-fUbRo3rjlcEVgL3K2Mw/s1600/IMG_0564.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_kvuG80BLKGIjEDHDQ1eeuJZRCP4rRUaw_Jki_ei5H2DXngnyY4HWDDK9nChu_HXXn06x3T8MaTehVJHIyUAVEDaC6-HqmilVjXCW78jQVzx6vlCnw086Ky-fUbRo3rjlcEVgL3K2Mw/s320/IMG_0564.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Güzel bir kitap, ilk çıktığı zamanlarda aldım fakat anca okuyabildim. Merhamet dizisi de bu kitaptan uyarlanmış, dizinin fragmanından önyargıya varıp ne diziyi izledim ne kitabı okudum. Tatilde zaman bolluğundan, dizi gözüme çalındı ve ilgimi çekti. Bunun üstüne kitabı da okumaya karar verdim. Birkaç mantık hatası dışında, kitap benim için güzel ve fazlasıyla akıcı. Yalnız diziyi izliyorsanız eş zamanlı okumayın, sonra kafa karışıyor. Belli farklılıklar dışında da olay örgüsü uyuşuyor. Sevdiğim cümleleri de paylaşmak istedim; </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>''Sen onları görmüyorsun diye başka insanların hayatı durmuyor. '' </i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>''Sanki zaman kaymış ve farklı zamanlar farklı görüntülerin üzerine binmişti. '' </i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>''İnsan bazen bir yerde takılıp kalıyordu ve diğerleri yürüyüp giderken, o bir yol bulup geçemiyordu. ''</i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>''Belki de dünyanın yuvarlak olması, daima başladığın yere, yani kendine döneceğin anlamına geliyordu. ''</i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>''Yalnızlık tek başına kalmak değil, tek başına kalmaktan kaçmaya çalışmaktır. ''</i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>''Bazen başladığın yere dönebilmek için dünyayı dolaşman gerekiyordu. ''</i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<br />Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-80848086329181063002013-07-17T14:13:00.000+03:002013-07-17T14:13:12.463+03:00Gelin ata binmiş, ya nasip demiş. Bundan önceki postumu yazdığımda, içimde hüzün var demişimya, şimdikisi onun kat be kat daha fazlası. Yani aksiliğin seni ne zaman bulacağı belli olmaz demişler de, böylesi de töbe billah aklıma gelmezdi.<br />
Onca yol gidip İstanbul'a varınca arkadaşımla, havaalanına geçtik, arkadaşlarla da vedalaşmıştık Aşti'de, havaalanında check-in'imizi yaptırdık, pasaport kontrolünden geçtik. Duty Free dükkanı gezdik, dönüşte bu likörlü çikolatalardan filan da alırız dedik. Uçuş kapısında gittik, oturduk ve İsviçre aktarmalı uçağımızı beklemeye başladık. Hayatımda ilk kez, telefonumu çıkardım ve facebookta durum bildirdim, ilk kez. Bilge ile Atatürk Havaalanında diye. Vah vah. Ardından 2 dk geçti, görevli rastgele pasaportlara bakıyordu. Meğer beni arıyormuş. Sayın Karaca dedi, gelir misiniz? Gittim, sandım ki WAT için ayrı bir prosedür var. Yokmuş. Amerika benim ülkeye girişimi yasaklamış, bir önceki gün vizemi iptal etmiş. Sebep bildirilmemiş. Ha istersem uçağa binebilirmişim ama orda beni alırlarmış. !! Şok oldum, hebele hübele kaldım öyle. Mail gelmiş, gösterin dedim, şaka mı bu dedim. Adımı bile göremedim, resmen başımdan aşağı kaynar sular indi ya. Rezil bir duygu. Şirket danışmanımı aradım hemen, halledip sonradan Bilge'nin ardından gitcem sandık ilk Floridaya. Bilge bindi uçağa ama betimiz benzimiz attı. Bekledim. Kayıp eşyadan valizimi aldım, Swiss Airlines a gittim bilet iptali için ama halledemedim. Babama haber verince durum yayılmış, arayan arayana. Ruh gibiyim zaten, bazısını açtımsa bazısını açmadım. İnanamadım. İdrak edemedim. Ama gidemedim sonuç olarak. Otogara geçtim, derhal evime dönmek istedim ama yol bana bir türlü bitmek bilmedi. Yolun yarısında şirket danışmanım aradı, arkadaşımda aktarmalı Florida uçağından indirilmiş. O zaman artık serpildi yaşlar, ne kötü bir durum. Günlerce bunun hakkında konuştuk, teoriler ürettik, konsolosluktan aldığımız bilgiyle soruşturduklarımız bambaşka. Bok yoluna mı gittik anlamadık ne dönüyor. Sponsor maillerinden bizim gibi gidemeyenler olduğunu öğrendim, fakat giden de var. Neye göre?<br />
1 yıllık maddi ve manevi stresli bekleyişim bunu yaşamak için miymiş? Talihsizliğimin dönüm noktası bu olsa gerek. Üstünden nerdeyse 1 ay geçti ve anca bu kadarını yazabildim. Biliyorum tam teşekküllü yazmaya kalksam abartmıyorum novella olur. Bunun tesellisi yok benim gözümde, bir hiç uğruna beklentilerin boşa gidiyor ve sana sebep bile sunmuyo adiler!<br />
Birisi ölür, üzülürsün fakat zamanla geçer ya hani. Ama aklına her geldiğinde için cız eder, bu da öyle bir şey benim gözümde. Amerika gözümde ilah değildi zaten, 3 aylık beklentim bambaşkaydı. Onca şeyden sonra, 10 dakika önce gidemeyeceğimi öğrenmek, daha da kötüsü neden gidemediğimi bilmemek canımı acıtan.Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-900428905028799042013-06-19T18:18:00.003+03:002013-06-19T18:18:43.762+03:00Geri dönüşünü umduğum bir veda olsun bu da. <span style="color: #274e13; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> Koca bir seneyi yine bir şey anlamadan bitirdim. Eskiden yaşarken günler uzun gelirdi, bitince derdim ne çabuk geçti diye. Oysa şimdi zaman su gibi akıyor ve ben de bunun farkındayım. Bu yıl hep 'zaman çok çabuk geçiyor' larla, beklemekle ve stresle bitti. Daha ilk gününü dün gibi hatırladığım üniversite hayatımın son yılına başlayacağım. 2014 neredeyse geldi ve ben mezun olucam. Ne kötü. Öğrencilik çok sevildiğinden mi bilmem ama rahatlık, sorumluluk duygusunun baskın olmaması güzeldi. Hayat üstüne binmemiş gibi hissediyorsun, nasılsa öğrenciyim, daha küçüğüm zihniyeti. Ama bitiyor. Yolun sonuna geldik burda, kabullenmek lazım. </span><br />
<span style="color: #274e13; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;"> 1 yıl stresli bir bekleyişle geçti. Work and travel olayı çözüme kavuştu, iş bulcam mı ayy gitcem mi kaygısı vardı, onlar bitti vize alabilcem mi acabalar başladı. O da bitti, uçağa binene kadar gitceğime inanamıcam oldu. Cuma sabahı uçağım var. Daha ne olcak? Gerçi hala 2 gün var dünya hali aksiliğin ne zaman geleceği belli olmaz ama inşallah da bir şey olmaz. İyi kötü yolun sonundayız bari yaşayalım da değsin buna. Çok istiyordum farklılığı. Zamanlamam kötü oldu ama galiba, 2 kuzenimin kep törenini kaçırıyorum. Benim için çok önemli ayrıntı bunlar, bu anılarda bir fotoğraf karem illaki olmalıydı, olamadı. Ailemle ve Sunişlerle uzun zaman sonra bir arada tatile gidiliyor ve ben yokum. Evet Florida'ya gidiyor olsam da; bu tatilden, birliktelikten ve çocukluğa dair anılardan mahrum kalıcam. 3 buçuk ay ailemi göremicem, seslerini bile zor bela duyucam. Çok buruğum. Hüzünlüyüm. Tamamen kendi başımayım, net. Hüzünleri biriktirdim, gözüm resmen arkada gidiyorum. Keşke bazen çabucak ağlayabilsem.. </span><br />
<span style="color: #274e13; font-family: Georgia, "Times New Roman", serif;">Not: Sezen Aksu- Son Bakış, dinleyin.</span> Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-54533671863113794272013-05-06T14:28:00.003+03:002013-05-06T14:28:47.211+03:00Çocuk halimiz. <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrjOENpFVa-Px3mrVDrY_c2AjCg7RMrAQZFBcOvOds1uhKEytwjyM54Os9srdhLBT5K7YTp6YT_BxWAVK8onFAjBod-r31aHiOfi7rj1JNxROy-NRScfVisT0eMTUEbiWo44YbpmeCjQ/s1600/298103_10151574919214910_654047077_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="230" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjrjOENpFVa-Px3mrVDrY_c2AjCg7RMrAQZFBcOvOds1uhKEytwjyM54Os9srdhLBT5K7YTp6YT_BxWAVK8onFAjBod-r31aHiOfi7rj1JNxROy-NRScfVisT0eMTUEbiWo44YbpmeCjQ/s400/298103_10151574919214910_654047077_n.jpg" width="400" /></a></div>
<span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;">Anılka görse çok kızar biliyorum ama blogumu okumadığı için burda sıkıntı yok.<br />İkimiz de daha 7 yaşını doldurmamışız, birinci sınıf halimiz. Ben kendimi çok sevdim. Azcık mütevazı olmayı bir kenara bırakcam. Abim de tatlı, problem çocuk Cafer gibi evet. Gözlükleri şişe dibi gibi, gözünü büyütmüş büyüteç gibi evet, ama yine de ikimiz de çok tatlıyız. Hey gidi çocukluk. </span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 17px;"><span style="font-family: Trebuchet MS, sans-serif;"><span style="color: #660000;"><i>'Keşke, diyorsun dediğini anlamadan, buraya bir çocuk olarak gelseydim.'</i></span> Hep de öyle kalsaydık.. </span></span>Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-49340869784964634322013-05-06T14:24:00.001+03:002013-05-06T14:24:15.277+03:00Üsküdar'a gider iken. <span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">İstek ELT konferansını bahane edip düştük İstanbul yollarına, bölümden yakın arkadaşlarımla. Yeditepe Üni'de iki gece konakladık, güzeldi yurtları. Sevdik. Kampüsü de sevdim ben. Konferans desen bir harikaydı, kendimi böyle akademisyen gibi hissettim orada nedense. </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGgE7p2s3N19Bt6BTlD0woS-jzguAuYq9BLxe8WY1gMNvlTsj2b619qRpqFACT4ybV6r3-i8HFzkAgP6HDZO6sH4CbiNNS18bkUs3VOGdcbY5SGMHsny80ACWbvcTmXuzcaWp16NNPwg/s1600/IMG_2716.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGgE7p2s3N19Bt6BTlD0woS-jzguAuYq9BLxe8WY1gMNvlTsj2b619qRpqFACT4ybV6r3-i8HFzkAgP6HDZO6sH4CbiNNS18bkUs3VOGdcbY5SGMHsny80ACWbvcTmXuzcaWp16NNPwg/s320/IMG_2716.JPG" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br />Yerleşir yerleşmez ilk gün Büyük Ada'ya gittik. Çok sevdim. O eski evler, yerli insanlar. Bisiklet sefası. Sonra deniz kenarında balık ekmek, çarşıdan aldığımız sakızlı dondurma ve yanına çıtır çıtır lokma tatlısı. Zaten beni en çok mutlu eden lokma tatlısı. Öyle taze direkt kızartıp şerbeti döküyorlar ya, değmeyin keyfime. Birkaç saat orada kalmak da yetmiyor ayrıca. Daha çarşısını gezmeyi bitiremedim, Aya Yorgi'ye çıkamadım. Olsun ama. Zaten vapurla yol çok uzun sürüyor, Kadıköyden aktarma yapıyoruz bir de. </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCCY8XhyYo9h4qIzcKCPctHWXgh2EVzo8Mn8Bq7Yg-UsnSIDa2EK5bG7HVCY4W4UcO8w0HMDabt5s4aOrDrq185oymFUEh3wpufCYjPZFrcb6PuDzLpUpd9E71eclEetpWjNtrVtXlqQ/s1600/IMG_2656.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCCY8XhyYo9h4qIzcKCPctHWXgh2EVzo8Mn8Bq7Yg-UsnSIDa2EK5bG7HVCY4W4UcO8w0HMDabt5s4aOrDrq185oymFUEh3wpufCYjPZFrcb6PuDzLpUpd9E71eclEetpWjNtrVtXlqQ/s320/IMG_2656.JPG" width="240" /></a></span></div>
<br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Ertesi gün koferansın ardından Bağdat Caddesi, Caddebostan yaptık arkadaşlarla. O kadar abartıldığı gibi de değiller. Hayır gördüm yani, hiçbir artısı yok. Bağdat Caddesi Ankara'nın Tunalısı işte. </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIaRNXgYAKOZ-Cy-1FVruq0nmWEk0Rz5XPVo5s8dppZxoXJXwUky1JWU3c9t5qlWUwuFFiffZRuGzKKAoikWyu_o8ftWqYLhkkm3gi9F-fDvDFMZiDxa63GnYG2mA5FJf07VxfBDewOQ/s1600/IMG_2724.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIaRNXgYAKOZ-Cy-1FVruq0nmWEk0Rz5XPVo5s8dppZxoXJXwUky1JWU3c9t5qlWUwuFFiffZRuGzKKAoikWyu_o8ftWqYLhkkm3gi9F-fDvDFMZiDxa63GnYG2mA5FJf07VxfBDewOQ/s320/IMG_2724.JPG" width="240" /></a></span></div>
<br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Pazar günü tekrar konferansın ardından yurttan çıkışımızı alıp bireysel görüşmelerimiz için dağıldık. Ben Üsküdar'a Kuzguncuk'taki kuzenlerimin yanına geçtim. Üsküdar en güzel yerlerinden birisi İstanbul'un, hele ki Kuzguncuk. O cumbalı renkli evlere, insan profiline bayıldım. Kabataş, Beşiktaş ve Ortaköy'ü gezdik o akşam. Oralar da güzeldi. Hatta bu Kadıköymüş yok Caddebostanmış filan, oralardan çok daha güzeller. Ortaköy'e gidip waffle, kumpir yiceğime sahaf gezdim, orası da ayrı bir konu. Neyse. </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP7JQGRqxiNbLF8hqPPq49KiqJ0XXavLMqxeQ8wMlRF3B59A0QNcY1WyZXwtlZZhQyDkWxC15071SAXFQlSGkRxLkMUMZG_nENQ5KQQu6bH8HNN_U9sB93WMlhh1P5RRP1jjTxmtpDQQ/s1600/IMG_2746.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP7JQGRqxiNbLF8hqPPq49KiqJ0XXavLMqxeQ8wMlRF3B59A0QNcY1WyZXwtlZZhQyDkWxC15071SAXFQlSGkRxLkMUMZG_nENQ5KQQu6bH8HNN_U9sB93WMlhh1P5RRP1jjTxmtpDQQ/s320/IMG_2746.JPG" width="320" /></a></span></div>
<br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Ertesi gün arkadaşlarla buluşup Eminönü'nde balık yiyelim dedik. Gerçekten sevmedim orayı, balık ekmek desen nesi var ki? Devamlı bi Ankara ile kıyaslama halindeydim zaten, gerçi beklentim ne boyuttaydı orası da önemli ama daha yemek yerken paranın direkt alınması, yağlı ellerimizle bir de para ödettiler bize. Balık kokusu desen.. Pehh. Ordan Galata Kulesi'ne gittik, içine giremedik çok fazla sıra vardı, ve bizim o gece otobüsümüz olduğu için gezebildiğimiz kadar gezmek istedik kulenin tepesinden İstanbul'u seyretmektense. <span style="background-color: white; line-height: 19.1875px;">Hezârfen Ahmed Çelebi, kusura kalma. </span></span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPMz7s5iRTAV3sWhxkHnOBCtE0yXcLRowpxxOoRc23h1MSVXMBgjThE8ot8H6ZZQ0Na9zCcmbR_8SOqtFNwomlDEdAwg5UEqkw2b5rP_8Fi2PDvR_nxZ-8Yarij8osqauhxLq8g8u0Vw/s1600/IMG_2753.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiPMz7s5iRTAV3sWhxkHnOBCtE0yXcLRowpxxOoRc23h1MSVXMBgjThE8ot8H6ZZQ0Na9zCcmbR_8SOqtFNwomlDEdAwg5UEqkw2b5rP_8Fi2PDvR_nxZ-8Yarij8osqauhxLq8g8u0Vw/s320/IMG_2753.JPG" width="240" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><span style="background-color: white; font-size: 13px; line-height: 19.1875px;"><br /></span></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><span style="background-color: white; font-size: 13px; line-height: 19.1875px;">Ardından İstiklal' gittik, tramvaya binemesek de her ne kadar. </span> İstiklal'e tamam lafım yok, güzel. Değişik bir tınısı var en azından. Cadde boyu yürüyorsun işte. Öyle. </span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdUlb810LNTwqz7iVRIWZUXObtHbJU_pBKDiRBs2LSiOsvK_Zw9IQy5KHZk8qgPtErAWlaiHJvIo0LcEync4JT-V4V4FGBWKC2MyQL1eiAY1gTUvsYEdpOR6reqgErH8Ka73tnZjMQ1A/s1600/IMG_2776.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjdUlb810LNTwqz7iVRIWZUXObtHbJU_pBKDiRBs2LSiOsvK_Zw9IQy5KHZk8qgPtErAWlaiHJvIo0LcEync4JT-V4V4FGBWKC2MyQL1eiAY1gTUvsYEdpOR6reqgErH8Ka73tnZjMQ1A/s320/IMG_2776.JPG" width="320" /></a></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">İstanbul'un apayrı bir havası var, ülke gibi. Orası belli. Ama o kalabalıklığı, her kesimden insanın olması ve kanalizasyona dönmüş bir denizinin olduğu da ayrı bir gerçek. </span>Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-69378160986961934742013-04-23T10:51:00.001+03:002013-04-23T10:51:22.505+03:00Karma.Bu yıl çok çetrefilli geçiyor, her açıdan. Hocalar desen hoca demeye bin şahit bile yetmez, sınandığımızı düşünüyorum. Verilen ödevler, yapılan sınavlar.. 22 yıllık ömrümde etmediğim küfürü son 1 haftada bir güzel ettim ama hala da hırsımı alamadım. Orası ayrı.<br />Vakitsizlikten ne günlüklerimi yazabiliyorum ne doğru dürüst bir şey yapabiliyorum. Bir de üstüne yetmezmiş gibi tenise başladım, güzel oldu gerçi. Spor iyidir, değişiklik oldu. Sevdim de hani. Vuruşlarım biraz paslanıyor idman yapmayınca ama hallolcak. Sharapova ne ise ben de o olucam, fena hırslandım.<br />Evime geldim yine, daha az para harcayım diye. Güya bu yıl bir güzel gezicektim, Ankara içinde o dediğimi mecburen yapıyorum ama şehir şehir gezicektim ben, olmadı. Seneye ne yapıp ne edip gezerim çünkü mezun olmadan önceki o dönemi deli gibi yaşamak istiyorum.<br />Bu yılım bekleyişlerle geçti ve bu yüzden 'hayırlısı' lafı edindim. Hayat boyu bir daha kullanmasam da olur, bu yıl çok aştım kotayı çünkü. <div>
Belirsizlik kötü şey. İyi ya da kötü bir sonuç bilsen kafan rahat en azından. Ama bunda öyle değil işte. Amerika mevzuu vardı gündemde, olacak mı olmayacak mı? Bizim kahrolası okul akademik takvimi değiştirecek zaman mı buldu? Yaza dair planlar yapsam mı yapmasam mı?<br />Sonuç olarak Florida'da Surf Style Retail'daki işe kabul edildik. Güzel mi, güzel bence. Ama mutluluğumu doyarak yaşama korkum olduğundan - çünkü neyin hayalini kursam olmuyo. Bariz olmuyo.- gidene kadar gittiğime inanmıcam. Gitmek istiyorum çünkü bi macera istiyorum. Hayırlısı olsun :P<br />*Kafamda yapılması gereken onca şey ve yerinde kocaman bir stres yumağı varken, 'hiçbir şey benden daha önemli değil' hayat felsefemi Pollyanna misali benimsiyor, bu fotoğrafla veda ediyorum; </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcjPaDY8pSIjCKT67Jo8g17POoiwi0EWMse1UqNsqziJbchnPLzeE5RMT7t69UWRVzOwbm1aTK0Ol4ViC0-b2HmQ28dHDi7X7cRSRr-ezTuGQyk1CNX3i_jNrCdipN03rquh26_vKtiw/s1600/549134_515333731860289_2032393291_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcjPaDY8pSIjCKT67Jo8g17POoiwi0EWMse1UqNsqziJbchnPLzeE5RMT7t69UWRVzOwbm1aTK0Ol4ViC0-b2HmQ28dHDi7X7cRSRr-ezTuGQyk1CNX3i_jNrCdipN03rquh26_vKtiw/s320/549134_515333731860289_2032393291_n.jpg" width="248" /></a></div>
<div>
<br /></div>
Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-22015711501288466912013-02-21T19:07:00.001+03:002013-02-21T19:07:33.083+03:00Eski Bahçe~Eski Sevgi<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">Tezer Özlü'nün hayatına ve de hayallerine dair hikayelerden oluşan bu kitabından, sevdiğim birkaç cümleyi paylaşmak istedim. </span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Bu kentin en güzel öykülerini Sait Faik yazmış diye düşünürüm. -Eski Liman</i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>... Belki de insanların birbirlerine duygularını salt anlatmaları olanaksız. Ben çok açık konuşmaya çalışıyorum. Sonsuz bir bağımsızlık, sonsuz bir özgürlük duyduğum için. Bu duygularım, zamanları da, ülkeleri de, kentleri de aşıyor. Termessus'tan önce, çok önce başlıyor, nerede biteceğini bilmiyorum, ama hiçbir yerde hiçbir zaman bitmeyecek gibi...</i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> O gece insanın kavrayabileceğinden daha çok şey bilmesinin bir mutsuzluk olduğunu düşündüm. Bu bazen olgunluktur, ama olgunluk değilse, o zaman- çöküştür. Boris P. - Gökkuşağı </i></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span>
<span style="background-color: white; line-height: 17px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i> Ne sorunlar çözdüm ben Tanrım. Ölümle kavga (Faust ve Neruda'nın anıları yardımıma yetişti bu işte), kanser korkusu sorunu zaten pek yoktu. Atom bombaları sorununa gelince: Savaş çıkarsa herkesle birlikte yok olurum. Ya ülkemin politik sorunları. Bu konuda kararı USA verir.</i></span></span>Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-64977473242927875412013-02-16T23:21:00.001+03:002013-02-16T23:22:00.353+03:00Tumblr'dan Seçmeler.<span style="background-color: white; border: 0px; line-height: 20px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>” Bak Kayra, biz herkes olduk. Kendimize en büyük acıları ve zevkleri tattırdık. Ve artık ölüyoruz. Bunu fark etmiyor musun? En yukarıdan aşağı düşüyoruz. <span style="background-color: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">Ve yeri öpmemize çok az kaldı. </span>”<b> </b></i><b>Kinyas ve Kayra.</b></span></span><br />
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span>
<br />
<div>
<span style="color: #e06666; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>” <span style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">İnsan, insan olmaya geliyor dünyaya. Kesinlikle bir tercihi yok. Hiçbir şeyi seçemeden de gömülüyor toprağa. Yerin iki metre altındayken de bin bir böceğe lunapark oluyor daha önce bin bir dudağın öptüğü bedeni… </span>” </i><b>Kinyas ve Kayra.</b></span></div>
<div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></div>
<div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #783f04; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>"Doğru masal olmadığı gibi,<br />Doğru yer, doğru zaman, doğru kişi diye bir şey yoktur.<br />Varoluş, hepten bir yanlışlıktır belki de.<br />Hepimiz saçma sapan tesadüflerin esiri olan hayatlar yaşıyor ve bu hayatların altında bir düzen arıyor olabiliriz.<br />Sonuçta, bize kelimeler ve hikayeler kalıyor yalnızca.<br />Hatıralarla pişmanlıkları saymıyoruz bile." </i><b>Murathan Mungan</b><i><b> </b> </i></span></div>
<div class="quote-source" style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #274e13; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>"Beni hoyrat bir makasla eski bir fotoğraftan oydular.<br />Orda kaldı yanağımın yarısı, kendini boşlukla tamamlar." </i><span style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><b>Metin Altıok</b></span></span></div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<i><span style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></span></i></div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<i><span style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="color: #0c343d; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;">"Uyumalıyım..uzunca bir süre.. </span></span></i></div>
<div class="quote-source" style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #0c343d; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><span style="background-color: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">sınırların, para birimlerinin, zaman ölçülerinin değiştiği çağlara dek.." </span></i></span></div>
<div class="quote-source" style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><span style="background-color: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"></span></i></span></div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #45818e; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>"Hep yarım kaldım, hiç tam doymadım, tam bağırmadım, tam dokunmadım. Bıçak ruhumda dehşet bir fısıltı gibi ilerledi ve ben tam ortamdan yarıldım. Ruhuma bir hayat yakıştıramadım.." </i><span style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><b>Murat Uyurkulak </b></span></span></div>
<div class="quote-source" style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><span style="background-color: transparent; border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"></span></i></span></div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #351c75; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>"O kentte kimse mutlu olmadı, ama kimse de mutsuz değildi. Çünkü kimse inanmaz mutsuzluğa. O kenttesin. Bana kış mevsiminin ve ölümlerin şarkılarını bırakıyorsun." </i><i> </i><b>Tezer Özlü </b></span></div>
<div class="quote-source" style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #4c1130; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>"Dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp da gidelim.<br />Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.<br />Ölelim diyecektim az kalsın..ölmeyelim, hiç ölmeyelim Anna…" <b> </b></i><b>Tarık Tufan</b> </span></div>
<div class="quote-source" style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #38761d; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>"Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk; hiçbir yere gitmiyor." </i><b>Kürşat Başar.</b></span></div>
<div class="quote-source" style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #b45f06; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>"Aramızdaki en kısa mesafe her zaman senin en uzaklarda olduğun zamanlardı. çünkü sen ancak o zaman en iyi, en mükemmel, en beyaz atlı, en anlayışlı, en çok özlenen olurdun ve çünkü ben ancak o zaman senin olmadığın her şeyi birleştirip bütün o parçalardan bir bütün oluşturabilirdim." </i><i> </i><b>Barış Bıçakçı.</b></span></div>
<div class="quote-source" style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<h3 style="border: 0px; clear: both; line-height: normal; margin: 0px 0px 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: small;"><span style="color: #0c343d;"><i><span style="font-weight: normal;">İnsan çocukken bir büyük saadet ülkesinde yaşıyor, sağa sola şuursuzca koşturup neşeyle kişniyor. Sonra büyüyor, büyüdükçe salaklaşıyor, salaklaştıkça unutuyor o mesut diyarı, bir nevi ölüyor. Çocuklukla yaşlılık arasındaki o dönem araf misali; kitabesi ağır mesailerle, küçük hesaplarla, kesif mutsuzluklarla yazılan bir mezartaşının gölgesinde azap gibi boktan hayatlar. Yetişkinler zombilere benziyor… </span> </i></span><span style="color: #0c343d;">Murat Uyurkulak.</span></span></h3>
<div style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<div class="quote-content" style="border: 0px; margin: 0px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #990000; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>"Gitmek istemediğin şehirlerden geliyorum geceleri. rüyalarında kuruyan nehirlerden geliyorum. bir kaplumbağanın kalbiyle geliyorum. bir kaplumbağanın kalbini sökersen o kalp bir saat daha atar. bir dere elli sene sonra taşar bir telefon yüz yıl çalar. ne öğrendik bu aşktan: insan bir gün herkesi unutabilir. o zaman hayaletlere inan çünkü onlar hep dokunabilir." </i><i> </i><b>Emrah Serbes.<i> </i></b></span></div>
<div class="quote-source" style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<h3 style="border: 0px; clear: both; line-height: normal; margin: 0px 0px 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #351c75; font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: small;"><i style="font-weight: normal;">’ Bir gün bir yerde karşılaşırsak eğer, benimle yeniden tanış.’</i></span></h3>
<div>
<h3 style="border: 0px; clear: both; line-height: normal; margin: 0px 0px 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #7f6000; font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: small;"><i><span style="font-weight: normal;">“Çelişki seni öldürür. Çelişki işkencedir. Çelişki buz tutmuş bir göldür. Çelişki, buz tutmuş gölün çatladığı andır. Çelişki, göldeki çatlağa saplanıp donmaya başlamandır. Çelişki, yardım istemek için açtığın ağzına dolan sudur.”</span> </i>Hakan Günday-Azil. </span></h3>
<div style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<h3 style="border: 0px; clear: both; line-height: normal; margin: 0px 0px 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: small;"><span style="color: #3d85c6;"><i style="font-weight: normal;">‘Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi.’ </i></span><span style="color: #3d85c6;">Aylak Adam. </span></span></h3>
<div style="border: 0px; margin-bottom: 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
</div>
<h3 style="border: 0px; clear: both; line-height: normal; margin: 0px 0px 20px; outline: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">
<span style="color: #a64d79; font-family: Georgia, Times New Roman, serif; font-size: small;"><i style="font-weight: normal;">”Unutur gibi olursun, yeniden çıkar karşına. Sonra yeniden gider…”</i></span></h3>
</div>
</div>
Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-67092650883257682382013-02-11T23:05:00.005+03:002013-02-11T23:05:52.978+03:00 He Shot Me Down Bang Bang<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="background-color: white; color: #333333; line-height: 17px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Seni bir gün en yakının ele verirse eğer,</i></span></span></div>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><span style="background-color: white; color: #333333; line-height: 17px;"><div style="text-align: center;">
Öğren susmasını ve ağlamamasını.</div>
</span><span style="background-color: white; color: #333333; line-height: 17px;"><div style="text-align: center;">
Bir kavanozun içinde mavi bir gül</div>
</span><span style="background-color: white; color: #333333; line-height: 17px;"><div style="text-align: center;">
Yetiştir her gün daha çok yaşayan.</div>
</span><span style="background-color: white; color: #333333; line-height: 17px;"><div style="text-align: center;">
Bir masalın ağzını kapat ve yat</div>
</span><span class="text_exposed_show" style="background-color: white; display: inline; line-height: 17px;"><div style="color: #333333; text-align: center;">
Geniş odalarda. bir oksijen çadırında.</div>
<div style="text-align: center;">
<u><span style="color: #990000;">Ona kötü bir şey olsun istedim.</span></u></div>
<div style="text-align: center;">
<u><span style="color: #990000;">Bana aşık olsun istedim. </span></u></div>
</span></i></span><br />
<div style="text-align: center;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #333333; display: inline; line-height: 17px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: right;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; display: inline; line-height: 17px;"><span style="color: #660000; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b>Lale Müldür.</b></span></span></div>
Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-9176978418727971712013-02-11T22:26:00.002+03:002013-02-11T22:26:33.694+03:00Özlemek. Bazı hüzünler içinde çaresizliği o kadar barındırır ki ne yapsan nafile. Özlemek çok derin bir duygu. Bir insan sadece yanında olsun, onunla konuşmasan da varlığı yeter/miş. Yine farkettim bunu.<br />
Abim gitti. Bu kez fazla alışmışım anlaşılan, çok üzüldüm. İnsanız ya hani, daha da melankoli istiyoruz. Çocukluğunu düşünüyorsun sonra, beraber boğuşmalarınızı, kavgalarınızı. Hadi iyi açıdan bakalım, birlikte ailecek yediğiniz yemekleri, akşam çaylarını.<br />
Yan yana oturup bilgisayarda bir şeyler yapmamızı özlüyorum. O bana 'elif çay' dese, oflasam ama yine de kıyamayıp koysam. Sadece varlığı yetiyormuş.<br />
Kardeş oysaki insanın her şeyiymiş.<br />
Küçükken tatillerin ardından 1 hafta boğazım düğümlü gezerdim. Büyüdükçe bir şekilde alışıyorsun ama, hiç bir zaman eskisi gibi olmuyor. Hep bir 'keşke' lerin oluyor, özlemlerin ve de. Hala da vedalar ne zor geliyor..Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-90595620593254773462012-12-30T16:47:00.001+03:002012-12-30T16:47:13.944+03:002012 Almanağım. 2012 de şurada 2 gün sonra geçip bitecek. Geriye dönüp baktığımda sevinçlerimden ve üzüntülerimden ziyade koca bir boşluk ve tam tamına 21 yıl görüyorum. Yeni yıl beni korkutuyor çünkü 1 yaş daha büyüyorum. Ne güzelmiş daha 17yim diyebilmek. Bu yıl için bol para, sağlık, mutluluk ve aşk diliyorum.<br />
Facebook'ta tam 81 yeni arkadaş edinmişim, babam da bunlara dahil.<br />
Almanca kursuna gittim ve çok tatlı insanlarla arkadaş oldum. Güzel bir grup oluşturduk.<br />
TEGV'deki ilk etkinliğim 2012 bahar dönemine tekabül eder efenim.<br />
2012 yaz tatilimi çok güzel değerlendirdim: Kapadokya'ya binbeşyüzüncü kez tekrardan giderek lisanslı rehberliğimi tasdikledim. Balıkesir, ardından Ayvalık'ta bronzlaştım. Sonra üstüne Kaş'a oradan da Fethiye'ye bir gittim ki, yurtta vücudumu gören hala 'solaryuma mı giriyorsun' diye sorar. :)<br />
Samsun'a gittim.<br />
Hayatımdan geberse mezarına bile gitmeyeceğim insanları çıkardım, yeni yeni arkadaşlar ekledim.<br />
Çok güzel kitaplar okudum, filmler ve diziler izledim, şarkılar dinledim.<br />
Saçlarıma ilk kez bu yıl balyaj attırdım, o akınca gittim bir daha attırdım ve artık kırmızı saç oldum. Bir anlık heves için. Sonra da koyu kahve diye aldığım boya ile şu an siyah görünümde saçlarım var ki aynalara baktıkça kafamı vura vura koparasım geliyor. Annem de 'pavyon kadını gibi' diye nitelendirdi bu rengi.<br />
Sonracıma Ankara'da çok güzel mekanlar keşfettim.<br />
Kısmetimin kapandığını bu yıl iyice anladım. Gereksiz detaylar dışında, yalnızlık ömür boyu sloganını hayat felsefesi haline getirme olasılığımın ne kadar yüksek olduğunu kavradım.<br />
Korku problemimden dolayı -hala da- antidepresan kullanmaya başladım ve sayesinde aldığım kiloları hala veremediğim için bu yıl bu yüzden bir de spora başladım.<br />
Ve en önemli, ne olursa olsun hayatımdan silip atamayacağım bir şey daha var : 2011 'de kaybettiğim babannemin boşluğunu hiçbir şekilde dolduramadım. Bazen hala idrak edemiyorum. Bazı şeyleri yazsan da unutulmaz diye düşünsem de ben her detayı ileride hatırlayabilmek adına o günü anlatan bir yazı yazmaya başladım günlüğüme ve hala tamamlayamadım.<br />
Son olarak - 2013 yazı için aklımda olan Work and Travel' ın temellerini attım. Bakalım yeni yıl bana neler sunacak, benden neleri çalacak?!<br />
(Aklıma gelmeyen daha bir çok şey vardır eminim, olduğu kadar. bazı şeyler de buraya yazılmıyor zaten.)<br />
Herkese benden bu şarkı gelsin, şimdi dinliyorum: http://www.youtube.com/watch?v=nWoafpw0rg4<br />
<div style="text-align: center;">
<i>Old friends become old strangers </i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Between darkness and the dawn </i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Amen Omen</i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>Will I see your face again? </i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzfehZQExqpuAxXqLRD_qM2FRWhwXoVDF7fDXqzooTzgeKyhWoPYa6LJ6VCC_i2ZC3YEGTcJOxx48RwKhVb1FxHZCACP66yIEjzipsxMagAd-3CDo4n871AHlASN-SpJbql-gvzK8f5Q/s1600/IMG_1605.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzfehZQExqpuAxXqLRD_qM2FRWhwXoVDF7fDXqzooTzgeKyhWoPYa6LJ6VCC_i2ZC3YEGTcJOxx48RwKhVb1FxHZCACP66yIEjzipsxMagAd-3CDo4n871AHlASN-SpJbql-gvzK8f5Q/s320/IMG_1605.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-family: inherit; font-size: x-small;">Afgan Sofrası, elimde kakuleli yeşil çayım ve değerini bilemediğim kızıl saçlarım. 2012,Ankara.</span></div>
<br />
<br />Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-66729721731776470522012-12-06T17:59:00.003+03:002012-12-06T18:00:42.889+03:00İçimden Şehirler Geçiyor.<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKYnHU4_tnivQL-raHS7MMoQntcSE6DoD-M9L4ggAOoomeEOzNPF3XF4tb3HQdnvRU3UYG5gBWxcydYraWfZSo2D9AiNY3BDUuYuOjxHzKy8igTC9DYbHHSr0Txq4eNJIvOp7MmGswuw/s1600/IMG_0537.JPG" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKYnHU4_tnivQL-raHS7MMoQntcSE6DoD-M9L4ggAOoomeEOzNPF3XF4tb3HQdnvRU3UYG5gBWxcydYraWfZSo2D9AiNY3BDUuYuOjxHzKy8igTC9DYbHHSr0Txq4eNJIvOp7MmGswuw/s400/IMG_0537.JPG" width="266" /></a></div>
<i><span style="color: #20124d; font-family: Times, Times New Roman, serif;">''...</span></i><br />
<span style="color: #20124d;"><i><span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;"><span style="background-color: white;">Kaoslarım girdaplarım labirentlerim</span><br style="background-color: white;" /><span style="background-color: white;">Nice nice dertlerim var</span><br style="background-color: white;" /><span style="background-color: white;">İçimden şehirler geçiyor</span><br style="background-color: white;" /><span style="background-color: white;">Her durakta duruyor</span><br style="background-color: white;" /><span style="background-color: white;">İnmiyorsun</span><br style="background-color: white;" /><span style="background-color: white;">Seni en sıcak ben öperdim </span></span></i></span><br />
<span style="color: #20124d;"><span style="background-color: white;"><i><span style="font-family: Times, Times New Roman, serif;">Kim bilir ama sen bilmiyorsun. ''</span></i><span style="font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"> </span></span></span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica; font-size: 11px;"><br /></span>
<br />
<br />
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica;"><span style="font-size: xx-small;"><b><br /></b></span></span>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Helvetica;"><span style="font-size: xx-small;"><b>Nisan 2011, Ankara. Ben.</b></span></span></div>
Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-37725731973112253792012-11-30T18:31:00.001+03:002012-11-30T18:31:29.008+03:00Koşturmaca. Bendeki iş kadını edası devam ediyor. Tiyatro, sinema sormayın yani sosyal etkinlikten kafamı kaşıcak vakit bulamıyorum. Okul benim için standart. Yine ders dinlemiyorum ama çok da tökezlemiyorum, sınavlarım ara ara devam ediyor. Sırf 1 boş günüm kalsın diye Fransızca aldım, amanin allah. Öyle bir dil yok. Gerçekten dersten sonra ağzım ağrıyor, içicen şarabı. Dilin peltekleşicek, bak ne güzel konuşuyorsun o zaman. Merci.<br />
TEGV'de etkinliğime devam ediyorum, minikler beni çok yorsa da güzel bir tecrübe. Seviyorum.<br />
Yazın WAT düşünüyorum, o yüzden kemer sıkma politikası uygulamaya başladım. Keşke yılbaşında piyango bana vurda. Ah keşke olsa.<br />
Artık her şeyden sıkıldım. Yurtta oturmak, dizilerimi izlemek ve kitaplarımı bitirmek istiyorum. Kendimi dinlemek, yorganıma sarılıp mışıl mışıl uyumak istiyorum. Yazın aldığım kiloları vermek, bu bıngıl göbeği eritmek istiyorum.<br />
Bu aralar bir olaylar, olaylar ki sormayın. Her şeye 'tecrübe' olarak bakan ben, artık günlüğüme yazacak malzeme çıktı diye düşünüyorum. Egoya biniyorum, yeşil saçlı sarhoş bir kız yakıyo 2 dal sigara, işte bana denk geliyor böyleleri. Beytepe'ye varana kadar beynimin ırzında. Hasbinallah.<br />
Geçen de arkadaşın evindeydik, simsiyah bir kedisi var. Kedileri günahım kadar sevmeyen ben, gece üstümde patilerinin ağırlığını vererek yürüyen Jarum'a karşı büyük bir sempati duydum. Sevdim. Özledim onu vallahi.<br />
Artık saçlarım soğan kabuğu ve ben bu renge şaka maka alıştım. Tekrar kendi rengime kapatmak da zor olacak ama herkes dibin gelmiş diyor. Aslında bu balyaj demekten bıktım napim, boyatıp kestirip kurtulcam.<br />
Hayat kendini tekrar ediyor bende. Eskiler gündeme geliyor derken.. Öyle işte. Blue Valentine diye bir film izledim. İki kere izledim hatta. Çok güzel, beni aldı aldı yerin dibine çaldı film. Ağlayamadım da. Penny and The Quarters- You&Me, bu aralar ki favorim. Bu şarkıyı sarhoş olup bağıra çağıra söyleyesim var.<br />
Unutkanlık had safhada, o yüzden şimdilik bu kadar. Muck*Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-8298595577463656052012-10-28T18:45:00.004+03:002012-10-28T18:45:41.109+03:00Samsun, güzel şehir. <span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="background-color: white; line-height: 14px;">"</span><i style="background-color: white; line-height: 14px;">Seyyah olup şu âlemi gezerim / Bir dost bulamadım gün akşam oldu</i><span style="background-color: white; line-height: 14px;">" - </span><span style="background-color: white; line-height: 14px;">Pir Sultan Abdal</span></span><div>
<span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;"><span style="background-color: white; line-height: 14px;">Yazın</span><span style="background-color: white; line-height: 14px;"> başlayan seyyahlık maceram halen devam etmekte. Bayramda yeni durağımız Samsun idi. Akraba ziyareti malum. Samsun'un bu kadar büyük ve güzel olduğunu anca gidince anladım, hatta öyle ki ileride yaşayabileceğim şehirlerde listenin başı şu sıralar. Gayet büyük, imkanları fazla ve her şeyden öte deniz olan bir şehir. Cafelerin öyle sokak aralarına konuşlanması olayı da çok otantik. Biz kuzenlerle Gramofon'da oturduk ve dekoruna vs ba-yıl-dım. </span></span></div>
<div>
<span style="background-color: white; line-height: 14px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Kurtuluş Parkı'na, Amisos'a gittik. Bandırma Vapur'unu gördük. Atakum'u görmek vakit yetersizliğinden dolayı mümkün olmasa da Çiftlik Caddesi'ni iyice öğrendim. Lunapark'ta kaç yaşında olursan ol eğlenebiliyorsun, bunu bir kez daha farkettim. </span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiQ-R5jJN8npMxWPkpCm26QrYaY-ZRgmDlqcr8T-tNUs5eI_IOPkuZkYomNb7nWlKRmYpvhqu57NN7dVCTvJeEXjprFU2FF1W671Cds0I2Q4EkYxwqgW-gZmm8PksXBMxDdkKF1VrDgw/s1600/IMG_1269.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiQ-R5jJN8npMxWPkpCm26QrYaY-ZRgmDlqcr8T-tNUs5eI_IOPkuZkYomNb7nWlKRmYpvhqu57NN7dVCTvJeEXjprFU2FF1W671Cds0I2Q4EkYxwqgW-gZmm8PksXBMxDdkKF1VrDgw/s320/IMG_1269.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: x-small;">Karagöz&Hacivat orta oyununda aslında varolmayan 3. karakteri resimde de olsa yaşatmak güzel. </span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8NQLfSaRD0ALB1YJzRNGwP-cRZeNQF5v773fYwoYSB2GWFGCRDQ3EavRuMblw_Sok2p9GqEU48GnA1QCrL55Zpeodl81D63RevfEluwgtVhfW7rpsz1tsWoEdZ0eTPxpjPENpf-M4Lg/s1600/IMG_1273.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8NQLfSaRD0ALB1YJzRNGwP-cRZeNQF5v773fYwoYSB2GWFGCRDQ3EavRuMblw_Sok2p9GqEU48GnA1QCrL55Zpeodl81D63RevfEluwgtVhfW7rpsz1tsWoEdZ0eTPxpjPENpf-M4Lg/s320/IMG_1273.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: x-small;">Batı Park, 'eğer uslu bir çocuk olursanız, bir gün şirinleri bile görebilirsiniz.' Belki artık çocuk değilim ama Gözlüklü Şirin'le da aram iyi hani. </span></div>
<div>
<span style="background-color: white; color: #666699; line-height: 14px;"><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: x-small;"><br /></span></span></div>
Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8696379202593620381.post-60835507785019109122012-10-15T17:11:00.004+03:002012-10-15T17:11:55.810+03:00Yeni bir ben. Artık kırmızı saçlıyım. Hafif balyaj demiştim oysaki kuaföre ancak o bireysel çalışmayı tercih etti. Bir nevi 100 fırça darbesi gibi. İşin garip yanı ise git gide alışıyorum bu saçıma. Her geçen gün akan kızıllarla baş etmek zor, arada soğan kabuğu rengini alanlar var ama tekrar kendi rengime kapatmaya da kıyamam ki. Mavi havlum resmen akan kırmızı boyayla renk karışımı oluşturup mora döndü. O derece. TEGV'e gidiyorum, çocuklarla 'Nesi var' oyunu oynuyoruz. Nesi var? Siyah saçı var. Bir an üstüme alınıyorum ama bakıyorum ki ortamda tek siyah saçlı kız var, o da ben değilim. Artık değilim. O an iyice idrak ettim. Sağolsun beğendik diyenler, tarz olmuş diyenler de var. Gönülde yatan görüntü bu değildi ama dediğim gibi alıştım, şimdi bayrama eve gidince kapatmak koyar. Gerçi zaten bu renk üstüne doğal rengi töbe tutmaz ama bakalım.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHMOJ67Y8j9NaPWFwOox6IrXKSjFXp-ZwW9y0Uh4Z-XjvC9GcKipes-Ej-J7vvxQU7B0fCKiX-JU9fF8W3TNpBrj1tO9EqpL0vRqKm1ggmTF-sChpE1xckA9nHQo0pKk6mw7FUqIOu9w/s1600/IMG_0989.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhHMOJ67Y8j9NaPWFwOox6IrXKSjFXp-ZwW9y0Uh4Z-XjvC9GcKipes-Ej-J7vvxQU7B0fCKiX-JU9fF8W3TNpBrj1tO9EqpL0vRqKm1ggmTF-sChpE1xckA9nHQo0pKk6mw7FUqIOu9w/s320/IMG_0989.JPG" width="240" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsQncYU0qtWoICvh0woIft-msTZrq2dRXiuXdA-__NpOQcb3MtKmq8Z8zZ7yxqty_XsKTjfOyQ_LQzbiARqumQF2siK5rpDwt5jl5n-XVfiPLARuKTuEzYB7doj-DlUFG-pk0JZMkSnA/s1600/IMG_0993.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhsQncYU0qtWoICvh0woIft-msTZrq2dRXiuXdA-__NpOQcb3MtKmq8Z8zZ7yxqty_XsKTjfOyQ_LQzbiARqumQF2siK5rpDwt5jl5n-XVfiPLARuKTuEzYB7doj-DlUFG-pk0JZMkSnA/s400/IMG_0993.JPG" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="font-size: x-small;">Bu resimlerde Kayseri Serpil Abla'da kahvaltı yapılırken.. Önümde mmmmh Kayseri yağlaması. </span></div>
<br />Elif Ezgihttp://www.blogger.com/profile/14003401143415692261noreply@blogger.com0