2 Eylül 2012 Pazar

Gündem.

*Artık Kapakdokya'ya gitmekten lisanssız rehber olarak çalışabilirim düşüncesindeyim, mezun olduğumda hiç yoktan bu işi yapsam diyorum. Git git yıldım artık ya, görüyorum vayy özlemişim diyorum ama yani ben öyle peri bacalarıymış, eski kiliselermiş felan, olaylara sanatsal açıdan bakamıyorum. Vay be nasıl oluşmuş bunlar demiyorum. Iyy bu insanlar nasıl yaşamışlar yaa bu mağaralarda diyorum, aman ne var üst üste taş koymuşlar yağmur çamur da azıcık ucundan şekil vermiş diyorum. Öyle OMG durumları yok bende. Ha bu yılki ziyaretin tek farkı Mahsuni Şerifin mezarına gittik, çilehaneyi gördük. O yani. Ayrıca müze kartı çıkarttım kendime, 1 yıl süresi var. O yüzden bu yıl Ankara'da gezi bültenim belli oldu: bütün müzeler gezilecek. O sıcağın altında tırmanmadığım tepe kalmadı. Tozun dikenin içinde telef oldu vücudum. Neyse.
*Son 1 hafta içinde kesintisiz hergün Künefe yedim -ki önümüzdeki birkaç yıl ağzıma koymasam yeridir. Bokunu çıkarmak deyimi beni düşünülerek kullanılmıştır kanımca. Şişko domuz gibiyim, 56 kilo oldum nasılsa diye löp löp yutuyorum. Yarın yine diyete başlıcam hadi hayırlısı.
*2 gün sonra Kaş/Fethiye güzergahını keşfe çıkıyorum. Zaten karayım, üstüne Temmuzda kararmıştım, şimdi de Arap Bacı mı olurum Kara marsık mı olurum gelin tatil dönüşü hep beraber görelim.
*Bugün de kuzenim evlendi, düğün dernek derken hayli hamladım. Odun gibi dikilerek oyun oynuyorum. Çiftetelli den anlamıyorum. Halay desen bugün bütün herkesin de adımlarını bok ettim en son çıktım artık zincirden. Kendi düğünüme kadar çok şey öğrenmeliyim çok. İnsan böyle günlerde boş bir an bulup sandalyeye oturunca kendi düğününü düşlüyor bir anda. Acaba o günü görecek miyim mesut bahtiyar?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder