12 Ağustos 2012 Pazar

Tam bir yıl oldu bugün.

Geçen sene tam bu saatlerde Ankara'dan Kırşehire dönüyordum, otobüste. Babam arayıp babannemin öldüğünü söyledi ve ben direkt Aştiye gitmiştim. Hala o 'hayır' deyişim kulağımda.. Ardından abimin beni araması. Bütün vücudum abartısız uyuşmuştu, parmaklarımı hareket ettiremedim. Ağlıcam ağlayamadım ilk, dondum şaşkınlıktan. Sonra çözüldüm, süzüldü damlacıklar.
Bazen düşününce hala gerçekmiş gibi gelmiyor. Sanki o hala var gibi. Yok olduğunu düşünmek tuhaf. Artık yok ve olmicak, bunu bilmek insanı buruyor. O kadar yalnızmış o kadar sıkılıyormuş ki sonradan anladım. Keşke bok varmış gibi evde kanepeye püniceğime onun yanına gidip boşta olsa otursaymışım. Birlikte kahvaltı etseymişiz ben öğlenlere kadar yatakta şişene kadar yatcağıma. Keşke akşamları gitseymişim de birlikte çay içseymişiz internette dolancağıma. O soydurduğu meyvelerden yemem için o kadar ısrar ettiğinde üfleyip ona kızcağıma ağzıma atıp yeseymişim gönlü olsun diye. Gerçekten nasıl gerzek tavırlarım varmış.. Ne severdim babannemi,özlerdim de hep. Gider otururdum yanında ama hep daha çoğunu yapsaymışım.
Ah babannem ah. Şu an yanımda olsaymışsın keşke, keşke 10 dakikalığına bile olsa gerçekten var olsaymışsın. Sana sarılsam yazma kokunu çekerek, sana meyve soysam su getirsem.. Sen yine saçımı kestirmem için dırdırlansan, babangili üzme diye öğütlesen.. Gitme guzum azıcık daha otur desen ve ben kırıp dizimi otursam.. Mezarına geldiğimde ayak ucunda duruyorum ki geldiğimi gör, gördüğünü hissediyorum.. Seni özlediğimi söylüyorum her seferinde. Dua ediyorum senin için. Mekanın cennet olsun. Seni çok seviyorum.
Sorma ne haldeyim
sorma kederdeyim
sorma yangınlardayım zaman zaman..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder