Kalkan'da güzel bir tatil yaptık ailemle. Kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri, denizi ve yapısı çok güzel bir yer, halkın büyük çoğunluğu İngilizlerden oluşuyor oraya yerleşmiş çoğu ya da tatil için tercih etmiş oluyorlar.
Kalkanın kendi Kleo plajı var, yeraltı suyu çıktığı için biraz soğuk fakat temiz ve güzel, ben çok sevdim en azından.
Patara plajı var Ova'ya giderken, Fethiye yolunda. Carettalarıyla meşhur, dünyada da plaj uzunluğu açısından ilk sıralardaymış bildiğim kadarıyla. Minicik kum taneleri, denizin sıcaklığı okey, lafım yok fakat denize girdiğin yer ve çıktığın yer çok farklı. Sürüklüyo seni, çok ilerlemene rağmen derinleşmiyor fakat boğulmalar da fazla yaşanıyor, sürüklemesinden dolayı muhtemelen. Yüzüyoruz yüzüyoruz kıyıya zor bela ilerliyoruz, ertesi gün koltuk altı etlerim dahil tüm vücudum hamlamıştı.
Bi de Fırnas Koyu var, tabelasında Tarih ve Doğa Cenneti yazıyor. O tabelaya harcancak para keşke yola harcansaymış, zira araba iyi ki takla atmadı. Çok güzel koylar var gidişte, orası da yerli halkın piknik alanı olmuş işte kadınlar şalvarla filan denize giriyorlar. Deniz çok güzel, temiz fakat kayalık. Kendimi ordayken Survivor'da gibi hissettim, palmiyeler filan..
Kaputaş plajı, dalgasıyla meşhur fakat denizi çok güzel. Tam 187 basamak var inerken ve çıkarken etti 374. O zahmete değer çünkü deniz mis gibi, buyurun resim:
Ve oralara gidip, Kaş'a uğramamak olmazdı. Kaşın denizine zaten lafım yok, beni mest eden asıl şey çarşısı. Akşam o güzel hareketlilik, lokmacı teyzelerin yaptığı o çıtır lokma mmmmh, yanına güzel sakızlı dondurma.. Eğlencesi, insanlarıyla on numara.
Deniz, kum, güneş. Her zaman mükemmeldir, hele söz konusu Akdeniz ise*
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder