19 Haziran 2013 Çarşamba

Geri dönüşünü umduğum bir veda olsun bu da.

   Koca bir seneyi yine bir şey anlamadan bitirdim. Eskiden yaşarken günler uzun gelirdi, bitince derdim  ne çabuk geçti diye. Oysa şimdi zaman su gibi akıyor ve ben de bunun farkındayım. Bu yıl hep 'zaman çok çabuk geçiyor' larla, beklemekle ve stresle bitti. Daha ilk gününü dün gibi hatırladığım üniversite hayatımın son yılına başlayacağım. 2014 neredeyse geldi ve ben mezun olucam. Ne kötü. Öğrencilik çok sevildiğinden mi bilmem ama rahatlık, sorumluluk duygusunun baskın olmaması güzeldi. Hayat üstüne binmemiş gibi hissediyorsun, nasılsa öğrenciyim, daha küçüğüm zihniyeti. Ama bitiyor. Yolun sonuna geldik burda, kabullenmek lazım.
   1 yıl stresli bir bekleyişle geçti. Work and travel olayı çözüme kavuştu, iş bulcam mı ayy gitcem mi kaygısı vardı, onlar bitti vize alabilcem mi acabalar başladı. O da bitti, uçağa binene kadar gitceğime inanamıcam oldu. Cuma sabahı uçağım var. Daha ne olcak? Gerçi hala 2 gün var dünya hali aksiliğin ne zaman geleceği belli olmaz ama inşallah da bir şey olmaz. İyi kötü yolun sonundayız bari yaşayalım da değsin buna. Çok istiyordum farklılığı. Zamanlamam kötü oldu ama galiba, 2 kuzenimin kep törenini kaçırıyorum. Benim için çok önemli ayrıntı bunlar, bu anılarda bir fotoğraf karem illaki olmalıydı, olamadı. Ailemle ve Sunişlerle uzun zaman sonra bir arada tatile gidiliyor ve ben yokum. Evet Florida'ya gidiyor olsam da; bu tatilden, birliktelikten ve çocukluğa dair anılardan mahrum kalıcam. 3 buçuk ay ailemi göremicem, seslerini bile zor bela duyucam. Çok buruğum. Hüzünlüyüm. Tamamen kendi başımayım, net. Hüzünleri biriktirdim, gözüm resmen arkada gidiyorum. Keşke bazen çabucak ağlayabilsem..
Not: Sezen Aksu- Son Bakış, dinleyin.