30 Aralık 2012 Pazar

2012 Almanağım.

2012 de şurada 2 gün sonra geçip bitecek. Geriye dönüp baktığımda sevinçlerimden ve üzüntülerimden ziyade koca bir boşluk ve tam tamına 21 yıl görüyorum. Yeni yıl beni korkutuyor çünkü 1 yaş daha büyüyorum. Ne güzelmiş daha 17yim diyebilmek. Bu yıl için bol para, sağlık, mutluluk ve aşk diliyorum.
Facebook'ta tam 81 yeni arkadaş edinmişim, babam da bunlara dahil.
Almanca kursuna gittim ve çok tatlı insanlarla arkadaş oldum. Güzel bir grup oluşturduk.
TEGV'deki ilk etkinliğim 2012 bahar dönemine tekabül eder efenim.
2012 yaz tatilimi çok güzel değerlendirdim: Kapadokya'ya binbeşyüzüncü kez tekrardan giderek lisanslı rehberliğimi tasdikledim. Balıkesir, ardından Ayvalık'ta bronzlaştım. Sonra üstüne Kaş'a oradan da Fethiye'ye bir gittim ki, yurtta vücudumu gören hala 'solaryuma mı giriyorsun' diye sorar. :)
Samsun'a gittim.
Hayatımdan geberse mezarına bile gitmeyeceğim insanları çıkardım, yeni yeni arkadaşlar ekledim.
Çok güzel kitaplar okudum, filmler ve diziler izledim, şarkılar dinledim.
Saçlarıma ilk kez bu yıl balyaj attırdım, o akınca gittim bir daha attırdım ve artık kırmızı saç oldum. Bir anlık heves için. Sonra da koyu kahve diye aldığım boya ile şu an siyah görünümde saçlarım var ki aynalara baktıkça kafamı vura vura koparasım geliyor. Annem de 'pavyon kadını gibi' diye nitelendirdi bu rengi.
Sonracıma Ankara'da çok güzel mekanlar keşfettim.
Kısmetimin kapandığını bu yıl iyice anladım. Gereksiz detaylar dışında, yalnızlık ömür boyu sloganını hayat felsefesi haline getirme olasılığımın ne kadar yüksek olduğunu kavradım.
Korku problemimden dolayı -hala da- antidepresan kullanmaya başladım ve sayesinde aldığım kiloları hala veremediğim için bu yıl bu yüzden bir de spora başladım.
Ve en önemli, ne olursa olsun hayatımdan silip atamayacağım bir şey daha var : 2011 'de kaybettiğim babannemin boşluğunu hiçbir şekilde dolduramadım. Bazen hala idrak edemiyorum. Bazı şeyleri yazsan da unutulmaz diye düşünsem de ben her detayı ileride hatırlayabilmek adına o günü anlatan bir yazı yazmaya başladım günlüğüme ve hala tamamlayamadım.
Son olarak - 2013 yazı için aklımda olan Work and Travel' ın temellerini attım. Bakalım yeni yıl bana neler sunacak, benden neleri çalacak?!
(Aklıma gelmeyen daha bir çok şey vardır eminim, olduğu kadar. bazı şeyler de buraya yazılmıyor zaten.)
Herkese benden bu şarkı gelsin, şimdi dinliyorum: http://www.youtube.com/watch?v=nWoafpw0rg4
Old friends become old strangers 
Between darkness and the dawn 
Amen Omen
Will I see your face again? 
Afgan Sofrası, elimde kakuleli yeşil çayım ve değerini bilemediğim kızıl saçlarım. 2012,Ankara.


6 Aralık 2012 Perşembe

İçimden Şehirler Geçiyor.

''...
Kaoslarım girdaplarım labirentlerim
Nice nice dertlerim var
İçimden şehirler geçiyor
Her durakta duruyor
İnmiyorsun
Seni en sıcak ben öperdim 

Kim bilir ama sen bilmiyorsun. '' 





















Nisan 2011, Ankara. Ben.