31 Ağustos 2011 Çarşamba

Aslında hiç de fena değil yani

Cidden. Bayram havası her ne kadar şen şakrak esmese de, ben bu evde ailecek olma kısmını sevdim(abim olmasa da..)
Yani babam oturmuş tv izliyo,annem evde dolanıyo toparlıyo felan. Ben odamda dizimi izliyorum,arada bi yanlarına uğruyorum felan. Güzel valla,3 kişi tastamam evdeyiz ve bu beni gerçekten mutlu ediyo. Bi aile sıcaklığı hissettim. Keşke bayramlar daha sık olsaydı,keşke.

Yine bir Bayram

vee yine bir 'ahh nerde o eski bayramlar' modu. Ama cidden öyle. Bayramlar son yıllarda artık sıkıcı olmaya başlamıştı ki bu bayramı daha da hiç sevmedim ben. Bir kere, bu babannemsiz ilk bayram. Burukluk var haliyle. 
Annemle dün kavga ettim,yani biraz konuştum konuştum gitti masadan,baktım ağlıyo. Hiç bişe demedim çünkü ben haklıyım!
Bayram harçlığı veren yok,kimse demiyo ki bu kız kredi kartı borç batağında. Resmen yakında haciz gelcek ha,valla zorlasam gelcek yani. 
Abim çekti gitti,evde bi şen şakraklık durum yok. Vaktimi bol bol How i met your mother izleyerek geçiriyorum. 
Evde baklava felan yok şahsen,yalancıktan bi tatlı bile yok be. Annem şimdi yapıyo. İşin garibi gelen herkes bugün geldi zaten,yarın da biz gezcez. Yani bu tatlının yapılması manasız. Herneyse.
Eleganın kakaolusunu çok seviyorum, bi de Sesame. Benim de şeker keyfim bu yani napiim. 

İsterdim ki,hala babannem hayatta olsun ve ilk onla bayramlaşayım. Zaten şu an hayatta olsa resmen ona taşınırdım,hep onun yanında olurdum. Öhöm öhöm. Duygusal moddan çıkıyorum tamam. Devam edim varsayımlarıma; 
Annem babam harçlık verse en yüklüsünden,evde ailecek olsak,kalabalık olsak. Güzel tatlılar börekler olsa,sevdiğim insanlar gelse gitse. Bayramlık alma heyecanı olsa.
Ah olsa keşke olsa ama yok yani yok. Bayrammış pehh diyorum ve gidiyorum. Muahhs.

28 Ağustos 2011 Pazar

Yaz okulu sonrası havadisler

Yaz okulundan döndüm ya,olan biteni anlatayım dedim.
Öncelikle,Ankarayı ve özellikle de Beytepeyi hiç mi hiç özlemedim. Vallahi. Çarşıyı gezdikten sonra memleket özlemim de meğersem hiç yokmuş. Benim özlediğim tv seyretmek (full time Doktorlar), uzanmak ve uyumak. Buymuş yani. Bundan daha ekime kadar sıkılmam. O da bana yeter.
Eskisi gibi çitlek çitlediğim felan da yok,pek mideye de gömülmedim henüz. Daha tam bir şey anlamadım. Korkarak yatmaya devam. Küçük kitap okuma lambası her daim yastık ucumda.
İnternetimiz sınırlı olduğu için diziportun anasını ağlatıp Tudors izleyemiyorum ne yazık ki ama allahtan gelmeden bikaç dizi bilgisayara kaydetmişim. How i met your mother'a başladım.Neden daha önce izlememişim diye kendimi sorguluyorum şahsen. Çok eğlenceli bir dizi. Barneycim benim ya. 'Have you met Ted' deyip kaçıyor ya mızıkçı çocuklar gibi. 
Neyse. Ben şimdi açıp biraz daha izleyim uyuyayım,zira sabah olmasına az bi zaman kalmış.mışmışmış :)

23 Ağustos 2011 Salı

Saçmalamaca 1

Ben bu facebooktan çok sıkılıyorum. Hiç öyle aman aman takıntım yok kendisine yani. 
Saatlerce oturup bi diziyi sezon sezon da izleyemiyorum. 1 bölüm beni gayette kesiyor. (Heroes istisnaydı ama noldu? O da yarım.. ) 
Kredi kartı borcum tavan yapmış durumda. Sadece 1 defacık asgari yatırıp 1 defacık asgari bile yatırmayınca ocağıma incir ağacı dikmiş bulunuyorum. 
2 gün sonra yaz okulum bitiyo ama bi alo diyip otobüs biletimi bile ayırtmadım. Valiz desen son gün hazırlanmayınca olmuyo.. hatta son anda. 
Her sınav öncesi bi heyecan yapar oldum bide pişmanlık edinir.. her sınav sonrası keşkelere devamlardayım. 
Elimde çayım var ve son günler de o kadar tıka basa yiyorum ki yemek yemekten bile nefret ettim artık. Herşey boğazımdan çıkcakmış hissi veriyor. Parmaklayıp kuscam ha. 
Annem- babam pek aramaz oldular. Abim desen varlığımı bile unutmuştur,abartmam. 
Uzun süredir birlikte olduğum bi sevgilim olsun isterdim,onla evlilik planları yapsak felan. (evlenceğimden değil ya,düşününce korkuyorum bile bazen). Duygularım bu açıdan tatmin olamıcak ve bu da benim ahir ömrümdeki kısmetsizliğim galiba. tüh. (Cidden üzülüyorum bu duruma. İsterdim güzel giden ve gitcek olan bir aşkı.)
Yeniden çok çok sevebilmek istiyorum,böyle kalbim çarpsın. İştahtan bile kesileyim. Nefes alamayım üzüldüğümde bile yoğunluğunu hissedebileyim istiyorum bu duygunun ama olamıyor. Bi de yeniden çok çok sevilmek,bunu hissetmek. Güven duymak,huzurlu olmak..
Tek başıma bi yolculuğa çıkmak istiyorum. Her şeyi bir süre arkamda bırakarak, yeni insanlarla tanışarak.
Mutfak tezgahına dönmüş çalışma masamı temizlemek felan istemiyorum,elimde ki çay bile böğğ geliyor. 
Ve en çok şu an kitap okumak istiyorum,hafif rüzgarlı bir yaz akşamında evimizin balkonunda.. 
Güzel günleri düşünüp hayal kurmak istiyorum,gerçekleşsin istiyorum bi de.
Ama şimdi en iyisi uyumak,çünkü her şey boşuna biliyorum.. 

21 Ağustos 2011 Pazar

Ölümler Çıplak Gelir

Aslında insanlar hayatta çok gereksiz şeyleri sorun edebiliyorlarmış. Bunu anladım ama bu da geç oldu. Yine yine yine. Boşuna insanlara kafamı takıyomuşum,mutsuzum diyormuşum. Şimdi gerçekten hayat tuhaf geliyo. İdrak edemiyorum. Hiç gerçekmiş gibi gelmiyor olanlar. Sevdiğim birisini kaybettim kısa zaman önce. Çok sevdiğim. Şimdi ondan başka her şey yalan geliyor. Keşke daha çok zaman geçirseymişim, daha çok öpüp sarılsaymışım. Daha en sevdiği şarkı ne onu bile bilmiyorum mesela. Ya da en sevdiği yemek? Ne kadar yalnız olduğunu farkedememişim..Ne kadar acı çektiğini ve neden gerçekten bu kadar ölmek,kurtulmak istediğini. Şimdi bazı şeyler o kadar içimde kaldı ve bazen o kadar pişmanlık duyuyorum ki,keşke sadece bikaç günümüz daha olsaydı babannemle. Buna bile razıyım.. Aynı şeyler gene olsun tamam ama sadece içimde kalmışlıklardan kurtulabileceğim bir kaç gün daha isterdim. Ve hayatımda hiçbir zaman çocukluğuma dönmeyi  bu kadar gerçekten istememişim.. Geçmişe özlemlerim hep boşmuş. Şimdi o kadar isterdim ki sırf babannemle her şeyi başa alabilmek için. O hayatımda olsun diye yine. Tombak yanaklarını sıkıp sarılabilseydim. '' Eliif sen de ye guzuuum '' dediği zaman onu ikiletmeseydim. Yanına daha çok gidip otursaydım. Bok varmış gibi öğlenlere kadar uyuyacağıma gidip onla kahvaltı yapsaydım.
Yaz okulu bitince gidip ona krep yapcaktım,son gidişimde söz vermiştim ama 1 hafta sonra öldü. Sözümü tutamadım. Şu an inanılmaz istiyorum onu bir daha görmeyi... Bu bi rüya olsa,uyansam.. O hayatta olsa. Nolurdu ki :(

5 Ağustos 2011 Cuma

Bunalım.

Kafayı her yicek gibi olduğum da -ki bu da uzun bir süredir ve sık sık olan bir durum şu sıralar için, hemencik memlekete kaçıyorum. İyi gelir sandım,dün gene bindim geldim. Babam aldı,öptükten sonra direkt kredi kartı muhabbeti. Öl yani. Boğulcam artık. Zıplatmışım gene. Ah yarebbim. Neyse. Annem nöbetçi oluvermiş,eve git kimseyi bulama felan. Ben de mis gibi sıcak pideyle yemek yerim oh fln diyordum. Hayal kırıklığı burda başlar. Sonra teyzemlere gittim orda yedim gerçi ama. Ya bi hüzünlendim dün. Bir şeyler eksik hayatımda. Bi süredir. Bilemiyorum ne ama olmasını istediğim şey bu değil,olmak istediğim yer bu değil ve galiba hayatımda başka insanlara ihtiyaç duyuyorum. Her şey değişsin bitsin gitsin düzelsin istiyorum. Her yaz böyle mi olcam ben? ve her yaz başka insanlar yüzünden..
Yolda dün, hayatımda olmuş,olan,olacak olan ve artık olmucak olan insanları düşündüm. Kısa zamanda çok şey değişiyor, daha da ne yöne yol alcam onu merak ettim. Bu sıkıntılar geçip gitsin istiyorum, istesemde istemesem de kafaya takıyorum. Ailemle ve sunişlerle eskiden olduğu gibi binsek tatile gitsek. Çocuk masumluğumuz olsa,insanlar da öyle olsa. Aile sıcaklığı daha yoğun olsaydı felan. Çok şey değişiyor,üzülüyorum. 
Bu olan biten her şeyden bir an önce kurtulmak istiyorum.