Herkes bir bir yuvaya göçüyor,ben de şu yerleri pamukçuklanmış yurt odamda tintin blog giriyorum işte. Yeri bile yeni ayırttım,yarın dönüyorum memlekete.. Çoook özledim çoook,burnumda tütüyor :)
Demin açtım Those were the days my friend'i dinlerken Mary Hopkins'ten,lise hayatımı düşündüm.. Türlü türlü videolarımızı,resimlerimizi.. İyi-kötü(ama çoğunlukla iyi)zamanlarımızı düşündüm.
Those were the days my friend
We thought they'd never end..
derken aslında o günlerin biteceğini gayet iyi biliyorduk,ama bu kadar özleneceğini bilemedim ah bilemedim. Ya da tek özleyen ben miyim ki acep? Şarkının sonlarına doğru şu sözler aksederken;
Just tonight I stood before the tavern
Nothing seemed the way it used to be
In the glass I saw a strange reflection
Was that lonely woman really me?
demek istemiyorum.. Gerçekten yalnız biri olarak hayatıma devam etmek istemiyorum ha bunu da diyeyim yani. // Eski sevgiliye geri dönmek,sonunu bildiğin bir kitabı yeniden okumak gibidir.. -miş. Aynı şeyi yapmaktan zevk duyanlar ne dicek peki bakalım bu söze:) Babays muçuk.
E.E.K.